Güncel Floodlar En sonuncu Floodlar

Kurucu Yönetici
  • 0
Fil Necati

Kaybolan amcam

  • 0

Geçen amcamın doğum gününü kutluyoruz. Bir ara kayboldu bu. Dedim bakayım eve mi geçti acaba. Koştum gittim evde bir aile dostumuz bekliyor. Dedi amcan gezmeye gitti artık ne zaman döner ya da döner mi bilemem. Ama bütün mal varlığını sana bıraktı dedi. Aradan dokuz yıl geçti. iBen evde takılıyorum, aile dostumuz geri geldi. Bu dedi amcanın sana bıraktığı zarfı çıkar bakayım bir. Çıkardım koydum masaya. Zarfı. Dedi ki bu tek belgü. Bunu dedi al, benle şehrin dışındaki meyhanede buluş. Kimseye de bahsetme. İş buyuruyor ama yaşlı adam bir şey diyemiyorsun. Meğerse o esnada bizim bahçıvan da bizi dinliyormuş. Aile dostumuz da eski kulağı kesiklerden, aldı bunu sen laf mı dinliyon lan falan dedi. Bahçıvanı da yanıma verdi. Dedi ki ağana göz kulak ol. Neyse bahçıvanla çıktık gidiyoruz. Tam şehrin dışına çıkacağız. Bu bizim mahallede iki kuzen var. Çok hergele tipler. Bütün itlik puştluk bu ikisinde. Baktım çiftçinin tarlasından mal çalmışlar kaçıyorlar. Karşılaşınca bunlar da peşimize takıldı. Dört kişi gidiyoruz. Neyse gittik gittik, peşimize dokuz tane atlı takıldı. Gece vakti, bizim de boyumuz küçük. Çocuk sandılar. Bunlardan kaçarken başka yaşlı bir adama rastladık, çok vurdumduymaz bir kimse. Böyle dün buldum bugün yedim yarına Allah kerimci böyle, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasıncı. Ama bizi iyi misafir etti sağ olsun. Belgüye bakayım dedi. Çıkardım verdim. Belgüyü. Bir işe yaramaz dedi bana geri verdi. Neyse amcadan da ayrıldık, meyhaneye vardık. Aile dostumuzu soruyorum, böyle yaşlı şapkalı falan diyorum. Hancı diyor ki valla haftalardır görmedim. Olm diyorum buraya gelecekti, valla yok diyor. Neyse üzerine uyuyalım dedik, sabah düşünürüz. Orada köşeden tekinsiz bir tip bizi kesiyor. Böyle haşın haşın bakıyor. Bir kötü olduk ama sonra geldi tanıştırdı kendisini. Ben dedi sizin aile dostunuzun dostuyum. İkinci derece akraba gibi. Ben dedi sizi götüreyim. Tamam dedik uzaktan tekinsiz gözüküyor ama tanıyınca kral adam. Yolda bu 9 atlı yine peşimize düştü. Yakalandık, kral adam bunlarla kapışırken bir tanesi bağrımdan bıçakladı beni ama nasıl yanıyor. Ben bayıldım. Sonra bir yatakta uyandım. Baktım amcam orada. Vay dedim emmi napıyosun ya? Ama nasıl yaşlanmış 9 yılda. Fidan gibi eğilmiş küçülmüş. Neyse dediler ki yaşlılar heyeti toplanacak bu belgüyle ne yapacağımızı konuşacağız. Biz de oradayız hani. Ağırlığımız var. Heyet de yani, duyan gelmiş. Götten bacaklılar orada, bizim kral adam ve ona benzeyen bir abi orada. Allah affetsin kadına benzeyen birkaç abi orada falan. Bir tek gerçekten kadın yok, çünkü yok. 2020 standartlarıyla sorgulamayın. Sosis festivali yapıyoruz. Neyse heyetin başı bir abi var dedi ki bu belgünün dedi yok edilmesi lazım. Oradan götten bacaklı abilerden biri atladı dedi ki ben halledeyim hemen çıkardı baltayı vurdu belgüye. Abinin baltası göt oldu. Ama nasıl ses çıktı. Sonra lider abi dedi ki öyle olmaz çocuğum mal mısın sen? Bunu dedi lavaya atmak lazım. Kim atacak? Kimseden ses yok. Biraz önce herkes diyordu ki kesin yok edelim, anasını sikelim falan, şimdi kimseden ses yok. Bir tek Kral abiye benzeyen abi dedi ki olm dedi, niye yok ediyoruz? Mal mıyız biz? Alalım saklayalım verelim düşmanın eline, biz kullanalım. Ama heyet hemen yok dedi. Neyse baktım hâlâ kimseden ses yok, ya dedim bırakın bu işleri. Ben atarım getirin malı dedim. Boyunuzdan posunuzdan utanın yani. Ben öyle deyince hemen atladılar biri diyor ki bu yolda sana hizmet edeyim, öbürü sana yardım edeyim, bizim aile dostu diyor ki arkandayım. Olm madem öyle siz götürün ben size hizmet edeyim. Bunlar şey yaparken bizim bahçıvanla kuzenler de yine arkadan laf dinliyorlarmış. Hemen atladılar bizsiz olmaz diye. Yine bastık gidiyoruz. 9 kişiyiz. Yollar karla kaplı. Dağlardan gidiyoruz. Zincir takamıyoruz çünkü tabanvay hizmetleri kullanıyoruz. O esnada bizim götten bacaklı abi diyor ki ya diyor niye bu yollardayız gelin benim hısmımın oradan geçelim. Krallar gibi bakarlar orada bize falan. Neyse en son tamam dedik. Gittik Mecnun gibi dağların arasından geçeceğiz. Bu sefer vardık ama kapı kilit. Nasıl yapsak ne yapsak? Kapıda bilmece var diyor ki “Söyle dost öyle gir” Bizim de kafamız az buçuk çalışıyor, dedim ki bremin. Kapı açıldı. Bir girdik içeride herkesi öldürmüşler. Taş üstünde taş omuz üstünde baş kalmamış. Dedik kaçalım ama içerde bize de saldırdılar, geçmek zorundayız yapacak bir şey yok. Gİdiyoruz en son bir köprüye geldik. Ortaya bir iblis çıktı. Yok artık. Aile dostumuz sağ olsun. Hepimizi yolladı, ben bunu alırım dedi. Göt adam partiyi yolluyor bütün Ex’i kendisi kasacak. Neyse biz de canımıza susamamışız yani, gittik. Yine ormanlara girdik. Bu dünyada çok orman var blu arada. Ormanda bizim bu kadına benzeyen abinin akrabaları vardı. Onlar bizi ağırladı. Oranın hanım ağasıyla küçük bir atışma yaşadıysam da, aynalara falan baktım, güzeldi. Yatakta uyuduk en azından. Sonra yine gidiyoruz. Yolda bir grup terörist yine peşimize düştü. Yakalandık. O esnada da bu en başta belgüyü saklayalım diyen abi, belgüyü benden çalmaya çalıştı. Taktım belgüyü parmağıma, buna ver Allah ver. Boyumuzu küçük görünce döverim sandı ama biz Karamürsel Sepeti gibiyiz yani bir bu kadar da yerin altında var anlatabiliyor muyum? Sonra dedim ki ben burada güvene değilim yolun devamını kendim devam edeyim. Bir tane sandal buldum. Yolda bir tane yine akraba evliliği olan bir vatandaş bizi takip ediyor. Bayağıdır takip ediyordu ama herhalde kalabalıkken götü yemedi. Neyse bunu yakaladık tamam mı, tasma falan taktık. Dedik ki yol göster bize. Ağam paşam çekiyor bana. Gidiyoruz tam siyah bir kapının oradayız. Baktık içeri bir ordu giriyor. Bu beni bağrımdan bıçaklayan komutan da orada. Lan dedim tutmayın beni. Akraba evliliği geldi, ağam ne edersiniz, buradan geçemeyi, sizi başka bir yoldan götüreyim dedi. Tamam dedim neyse ama bıraksalar dalacağım yani. Aylardır yoldayız. Yüküm ağır. Yine ormanlık bir alanda, çünkü ormandan geçilmiyor, insanlara yakalandık. Komutan benden belgüyü çalmaya çalışan itin kardeşiymiş. Kardeş delikanlı çıktı. Biraz eskitti tutsak etti falan bizi. Bu akraba evliliğine kötü davrandı ama saldı sonra. Bu arada yolda benim bahçıvan ile bu akraba evliliği sürekli kapışıyor. Fark ediyorum ama bahçıvanın da gözü belgüde. Neyse şey yapmayalım şimdi. Neyse gidiyoruz yine böyle bir merdiven çıkıyoruz. Belimizin ağrısı ahiretlik. Çıkıntılı bir yolda dedim biraz uyuyalım. Uyuduk uyandık, bir şeyler atıştıracağız. Sonra diyor ki, bakın bu akraba evliliği aramızı bozuyor hep. Bence gitsin o. Olm o gitse yolu kim gösterecek, iyice kafamı bozdu. Bahçıvan abi işçi sınıfı yani. Dedim ki sen git lan. Git evine dön. Sanki iki sokak ötedeyiz. Neyse git lan dedim buna. Gitti. Biz de mağaraya girdik. Mağarada bu akraba evliliği kayboldu. Lan arıyorum bağırıyorum çıkmıyor. Her yer örümcek ağı. Ben de bağırınca bu örümceklerin anası ortaya çıktı. Fil gibi örümcek nereye kaçacağımı şaşırdım. Zaten kaçamadım da ensemden soktu beni. Gerçekten başıma gelmedik kalmadı yani. Bayıldım Bir uyandım başımda yine bahçıvan var. Ağam paşam size ne oldu dedi. Lan meğerse göt olan gerçekten akraba evliliğiymiş. Tebaama iyi bakamadım. Aslanım dedim bu dünyada herkes göt olmuş, bir adam sensin falan ama dedim artık bitti yani belgü’yü kaybettim dedim. Hadi dönelim neyse Ağam dedi, kusura kalmazsanız bir şey söylemek istiyorum. Söyle dedim, sizi dedi öyle mortingen şıtraytze olmuş bir şekilde bulunca dedim, belgüyü ben sizden alıp sakladım. Vay hırsız piç ver lan malı dedim. Bir sinir geldi. Ama çıkardı verdi sonra. Belgüyü. Sinirim geçti yani. Yolda birkaç tane askerin üniformasını çaldık falan çok yaklaşmış durumdayız yani atacağız artık. Yolda yine bu akraba evliliği geldi saldırdı, bize verin lan belgüyü dedi. Bahçıvanım sağ olsun aldı yerden taşı bunun başına BAM bir koydu, kurtulduk. Ama ben de dayanamıyorum artık. Attım kendimi yere, bahçıvana dedim ki beni sal moruk. Bu dedi ki ağam paşam belki malınızı kaldıramam ama sizi kaldırabilirim, sırtladı beni götürüyor. Bu akraba evliliği geldi yine. Son düzlükteyiz ama artık. Beni düşürdü bu. Bahçıvan bununla kapışırken ben bir depar kopardım. Bu lavların başına geldim. Tam atacağım. Lan dedim ki, niye atayım buraya kadar getirmişim. Belgü de bizim için kıymetli yani, anlıyor musun? Vazgeçtim amk. Atmıyorum. Hadi bakalım. Bahçıvan geldi. Ağam atsanıza falan dedi. Yok dedim atmayacağım. Aldım taktım belgüyü parmağıma. Ama bunlar gidince bir deprem oldu böyle bir yer sallanmaya başladı bahçıvanla kaçıyoruz. En son bir yerde durduk yolun sonu dedik. Buradan kurtulamayız. Tam da dedim canım çilek çekti falan. Sıcaktan yine bayılmışım. Yine bir uyandım, sıcacık yatağımdayım. Lost mu falan bu dedim. Meğerse aile dostumuz dönüp kurtarmış bizi. Güzel. Bu kral abi de aslında zaten kralmış. Ben biliyordum. Bizim dokuzun sekizi tekrar birlikte olduk. Krala tacını taktım ayıptır söylemesi. Ağırlığımız var diyorum abi anlatamıyorum Sonra aynı yaprak dökümü gibi birer birer ayrıldık. En son yine ben bahçıvan ve garip bir şekilde boy atmış kuzenlerle memlekete döndük. Memlekette siyah dumanlar uçuşuyor. Lan dedik bir sene yoktuk memlekete ne yaptınız? Meğersem orada da savaş çıkmış nefesi güçlü bir hoca bizim halkı yönetiyormuş falan. Ya dedim biz neler gördük. Hemen küçük ayarlamalarla ayaklanma çıkarttık. Hani krala taç taktık diyoruz, anarşist bir yanımız da var. Halkı da kurtardık, bu üfürükçünün çırağı bunu öldürdü. Garip oldu. İşte sonra bizim bahçıvan vali oldu falan. Benim de bıçaklandığım yer hâlâ ağrıyor. Bir kitap yazdım. Kültürlü adamım. Sonra dedim ki bahçıvana gidelim bizim aile dostunu yolcu edelim. Oraya gidince de dedim ki “Kandırdım nazlı yari sonunda çılgın sözlerle.” Ben de gidiyorum. Sonra bastım gittim terk ettim bu fani dünyayı. Biz kurtardık ama kendimiz için değil yani anlıyor musun?

Cevap eklemek için giriş yapmalısınız.