Güncel Floodlar En sonuncu Floodlar

repost_huntsman
  • 0
Amk n*wi

Kartel tarafından kaçırıldım. (işkence betimlemesi)

  • 0

Bilincim yerine gelmişti, soğuk bir zeminin üzerinde olduğumu fark ettim, nerede olduğumu anlamaya çalışıyordum ama etraf kapkaranlıktı. ayağa kalkmak istedim, kalkamadım. gözlerim, ellerim ve ayaklarım sıkıca bağlanmıştı. o an benim için her şey daha net hale gelmişti. polise ispitleyerek ihanet ettiğim kartel tarafından evimin önünden kaçırılmıştım. beni infaz etmeye götürüyorlardı. ellerimin bağını çözmek için bir kurbanlık koyun gibi çırpınmaya başladım ama nafileydi. Kafama gelen sert bir darbeyle bilincimi tekrar kaybettim.

Uyandığımda ormanlık bir alandaydım. ne gözlerim bağlıydı ne de ayaklarım. Her şey bir kabustu sanırım diye düşünerek ayağa kalktım ve etrafa bakındım. işte o anda acı gerçek tüm gücüyle suratıma vurdu. kabus değildi, etrafımda, çeteden tanıdığım 7 kişi bir daire oluşturmuş beni izliyorlardı. canımı kurtarmak için koşmaya hazırlandığım anda sırtıma darbe vuran bir çivili sopayla yere serildim. hepsi birden üzerime çullandı ve beni tekmelemeye, yumruklamaya başladılar. yaklaşık 2 dakikalık bir dayak seansının ardından yüzüm tanınamaz hale gelmişti.

Ben acılar içerisinde yerde kıvranırken gözüme bir kişinin minibüsün arkasından bir alet takımı çıkardığı ilişti. 1 kişi ortaya bırakılan alet çantasından çekiç alırken 1 kişi de tornavida aldı. o an ölümümün hızlı olması için tanrıya dua etmeye başladım. hayatta kalamayacağımı biliyordum ama belki beni silahla vururlar ve hızlı bir ölüm olur diye ayağa kalkıp kaçmaya kalkıştım. vurmak yerine beni yakaladılar ve ellerimi bağlama zahmetine bile girmediler.

2 kişi bacaklarımdan, 2 kişi ise kollarımdan tutuyordu, ben de elimden geldiğince çırpınıyordum. çekiçli eleman sırasıyla kollarımdaki bütün kemiklerimi kırarken tornavidalı bu işten zevk aldığı belli bir şekilde bacaklarıma çok derin olmayacak şekilde tornavidasını saplıyordu. bacaklarımla işi bittiği zaman minibüse geri döndü ve elinde bir ceviz kıracağı ile geri döndü.

El parmaklarımdan dokuzunu ceviz kıracağına ters bir şekilde girdirerek hepsini kırdı. parmaklarımı artık hissedemiyordum. en sona kalan sağ işaret parmağımı da (karakolda kartel üyelerini teşhis ederken onu kullanmıştım.) aletin içerisine soktu ve tüm gücüyle bastırdı. parmağımı kopartmaya çalışıyordu ama gücü yetmedi. sinirli bir şekilde parmağımın sıkıştığı aleti çekiştirmeye başladı ve o sırada tüm parmak derim ve kemiğin üzerindeki et, kemikten ayrıldı. sadece tendonlar ve kemikler kalmıştı. yaşadığım acı tarif edilemez boyuttaydı. bilincimi kaybettim.

vücuduma giren bir iğneyle iliklerime kadar irkildim. bilincim açık kalsın ve bayılmayayım, tüm acıyı sonuna kadar deneyimleyeyim diye adrenalin iğnesi yapmışlardı. kalbim patlayacakmışçasına atıyordu. tüm hislerim doruk noktasına ulaşmıştı. kulağımda uğuldayan rüzgar sanki beni sağır edecekmiş gibi geliyordu. çekiçli eleman yanıma bir falçata ile geldi ve keyfince dakikalarca vücudumda hafif kesikler açtı. acı seviyesi bir bambaşkaydı. adrenalin cidden tüm hislerimi kuvvetlendirmişti. günlerdir işkence görüyorum gibi hissediyordum ama henüz sadece 6 dakika geçmişti.

O sırada tornavidacı elinde bir bıçak ve bileği taşı ile çıkageldi. gözümün içerisine bakarak ve gülümseyerek bıçağı keskinleştiriyordu. işi bittiğinde yanağıma hafif bir çizik attı ve bıçağın ucundaki kanı yaladı. işte başlıyordu… diz kapağımın hemen üst kısmına ilk kesiği atmıştı, bacağımı keserek kopartacaktı. sanki bir cerrah edasıyla düzgün dokunuşlarla kısa bir süre içerisinde sol bacağımın dizden aşağısını vücudumdan ayırdı. inanılmaz bir şekilde sanki bir şelaleymiş gibi bacağım su yerine kan fışkırtıyordu. tek isteğim kan kaybından bilincimin kapanması ve bu işkencenin sona ermesiydi. sanırım çok şey istemiştim. çekiçli adam bu sefer elinde içeriğini bilmediğim bir sıvıyı bacağıma enjekte etti. kanama büyük oranda durdu… bu işlemi diğer bacağıma ve iki koluma da yaptılar. hala mucizevi bir şekilde ölmemiş ya da bilincimi kaybedememiştim.

beni bir besilik hayvanmışım gibi parçalara ayırdıktan sonra az önce koparttıkları uzuvlarımı havada sallayarak benle dalga geçiyorlardı. kollarımı kullanarak ”çak beşlik” yaptılar. anlamsızca tebessüm ettim. verdikleri kimyasallar artık beynimin yapısını bozuyordu. yavaş yavaş akıl sağlımı kaybediyordum. derin düşüncelere dalmıştım, tanrı neden beni böyle bir şeyle sınıyordu? bir hıristiyan olarak yetiştirilmeme rağmen artık tanrının varlığından bile emin değildim.

Düşüncelerimde kaybolmuşken birden gerçekliğe geri döndüm. beni uzuvlarımı kullanarak dövmeye başlamışlardı. maymunlar gibi gülerek ”neden kendine vuruyorsun?” diye bağırıyorlardı. kısa bir dayağın ardından sıkıldılar ve birazcık dinlendiler. aralarında kısa bir konuşmanın ardından bir kişi minibüse bindi ve konserve yemek ve kaşıklarla geri döndü. soya fasulyelerini karşıma oturup iştahla yediler, yemek artıklarını da üzerime döktüler.

neredeyse yarım saattir işkence görüyordum ve artık kan kaybından ölmeye başladığımı hissedebiliyordum. sonunda ölebileceğim için mutluydum. gözlerim kapandı ve bir beyaz ışık gördüm. artık mutluydum, kabus sona ermişti. ya da çok mu erken konuşmuştum? ikinci bir adrenalin iğnesi ile bilincimi tekrar kazandım. kabus maalesef henüz sona ermemişti. tornavidalı eleman alnıma yemek yediği kaşıkla vuruyor ve sırıtıyordu. bana derin bir sesle ”yemek vakti” dedi. bir kişi kafamı sabit tutarken tornavidacı da gözlerimi kaşık ile oyuyordu. uzun uğraşlar sonucu göz kürelerimi yerinden sökmeyi başardı. artık her şey karanlıktı. birinin boğazımı sıktığını hissettim. refleks olarak nefes almak için ağzımı açtım. göz kürelerimi ağzıma soktular ve çenemi zorlayarak onları bana çiğnettiler. sırtlanlar gibi hıçkırıklarla ve kahkahalarla gülüyorlardı. kısacık, 23 yıllık hayatımda son hissettiğim, duyduğum şey bana işkence eden barbarların iğrenç sesleriydi.

Cevap eklemek için giriş yapmalısınız.