Karanlık Orman Teorisi şudur: Bildiğiniz gibi biz insanız. Şimdi uyandığınız an karanlık bir ormanda kalktığınızı hayal edin. Şimdi ormandayken yüksek bir sesle “Yardım edin!” veya “Kimse yok mu!” gibi sesler kullanmanız size üç veya daha fazla sonuç doğuracaktır:
-Vahşi bir hayvan sizin sesinizi duyup size odaklanacak ve sizi öldürüp yiyecektir.
-Gerçekten yardımsever bir insan sizi duyup yardım edecektir.
-Kötü kalpli bir insan sizi yakalayıp fidye karşılığı tutacak veya başka türlü zarar verecektir.
Bizim uzaylılarla iletişime geçme çabamız da budur. Aşırı derecede tehlike içermektedir. Karşılaşacağımız uzaylıların bize nasıl davranacağını, bizi yok edeceğini vesaire bilmiyoruz ve buna rağmen dünya dışına çok sayıda sinyal ve mesaj bırakıp kendimizin yaşayan canlılar olduğumuzu ifşa ediyoruz. Karanlık orman teorisi budur. Yapılması gerektiğiyle yapılmaması gerektiği aşırı derecede tartışmalıdır. Eğer sinyal ve mesaj vermeyi bırakıp kendimizi ifşa etmezsek bu sefer belki de iyi bir uzaylıyla karşılaşma ihtimalimizi tepebiliriz.
Karanlık Orman Teorisi Uzaylılar Nerede Sorusunun Cevabı Olabilir mi? Fermi paradoksu, kozmostaki tüm uzaylıların nerede olduğunu sorgular. Karanlık Orman teorisi ise onları asla bulmamak için dua etmemiz gerektiğini söyler... Uzay araştırmalarının bir parçası her zaman dünya dışı yaşam bulmaya adanDevamını oku
Karanlık Orman Teorisi Uzaylılar Nerede Sorusunun Cevabı Olabilir mi?
Fermi paradoksu, kozmostaki tüm uzaylıların nerede olduğunu sorgular. Karanlık Orman teorisi ise onları asla bulmamak için dua etmemiz gerektiğini söyler…
Uzay araştırmalarının bir parçası her zaman dünya dışı yaşam bulmaya adanmıştır. Ne de olsa, böylesine büyük bir evrende, içinde yaşayan bir tek canlı formun biz olmamız pek olası değil. Ancak bunca yıldır bir kaç olası yaşam izine rastlamış olsak da Dünya dışında başka yaşam formlarının olduğunu gösteren kesin bir kanıtımız yok. Karanlık Orman teorisine göre, durumun böyle kalması aslında bizim çıkarımızadır. Karanlık Orman teorisi uzaylıların varlığını inkar etmez; aksine dünya dışı yaşamın var olduğunu iddia eden diğer teorileri destekler. Teori, Cixin Liu tarafından 2008 yılında kaleme alınan bilim kurgu üçlemesinin ikinci kitabı olan The Dark Forest (Karanlık Orman) adlı kitabında ortaya atılmıştır. Kitabın konusu, potansiyel olarak düşman uzaylı yaşamla en iyi nasıl etkileşimde bulunulacağına dair sorularla ilgili.
Romanda argüman şu şekilde düzenlenmiştir: Yaşayan tüm organizmalar hayatta kalmak ister. Bir şans verilirse diğer yaşam formlarının sizi yok edip edemeyeceğini bilmenin bir yolu yoktur. Güvencelerden yoksun olan herhangi bir tür için en güvenli seçenek, diğer yaşam formlarını, aynı şeyi yapma şansı olmadan yok etmektir. Bu aynı zamanda neden uzaylı bir medeniyetin sessiz kalmayı tercih ettiğini açıklamaktadır. Paranoyanın arkasındaki mantık romandan şu paragrafta açıklanmıştır:
Karanlık Orman Teorisi Ne Kadar Mantıklı?
Romanda Karanlık Orman teorisi, adını fizikçi Enrico Fermi’den alan bilimsel bir problem olan Fermi Paradoksuna bir cevap üretme çabası haline geliyor. Kısaca bu paradoks, istatistiksel olarak içlerinde 20’si bize yakın bir yerde olmak üzere toplamda en az 10 bin uzaylı medeniyet olması gerekirken neden bunların hiçbiri ile şimdiye kadar karşılaşmamış olduğumuzu ele alıyor.
Bu rakamlar ise Astronom Franke Drake tarafından 1961’de Drake denkleminden elde edildi. Denklem, medeniyetlerin gelişmesinde rol oynayabilecek birçok faktör ele alınarak galaksimizde kaç medeniyet olması gerektiğini tahmin ediyor.
Astrofizikçilere göre, Dünya ve güneş sistemimiz, evrenin geri kalanına kıyasla nispeten genç. Başka yaşanabilir gezegenler ve uzaylılar varsa, teknolojilerini geliştirme aşamasında bizden belki de daha öndelerdir. Bu nedenle, insanların aksine gelişmiş yıldızlararası yolculuk teknolojisini geliştirmiş olmaları muhtemeldir. Bu, yakın gelecekte bizim onları ziyaret etmemize göre onların bizi ziyaret etme olasılıklarının daha yüksek olduğu anlamına gelir.
Peki Neden Uzaylılar Bizi Henüz Ziyaret Etmedi?
Ya da neden onların varlığına dair hiçbir kanıt bulamadık? Bazı astrofizikçiler bunun Karanlık Orman Teorisinden kaynaklandığını ileri sürüyorlar. Uygarlığınızın hayatta kalmasını istiyorsanız, diğer dünya dışı uygarlıkları yok etmeniz gerekmektedir. Aksi takdirde, diğer medeniyetin kendi medeniyetinizi bulması ve sonunda hayatta kalmak için bir tehdit haline gelmesi zaman meselesidir. Sonuç olarak, bir medeniyetin diğerini yok etmeye çalıştığı paranoyadan dolayı medeniyetler arasında güven olamaz. Ayrıca, teknolojik olarak geride olsak bile, uzaylılar ilerleme yeteneğimizden dolayı kendilerini tehdit altında hissedebilir. Bunun nedeni bir biçimde süreç içinde onlardan daha ileri bir medeniyet kurmamız olasılığıdır. Sonuç olarak, Karanlık Orman Teorisi ikna edici bir argüman ortaya koyar. Belki de uzaylıları bizden saklandıkları veya bizim onları bulmamızı istemedikleri için göremiyoruz.
Neredeyse yüz yıldır varlığımızı kozmosa haykırıyoruz. Stephen Hawking ve onlarca diğer bilim insanı uzaylı yaşam formlarını aramak konusunda uyarılarda bulunmuştu. Hatta, insanların aktif bir şekilde uzaya sinyaller göndermelerini ve yerimiz hakkında bilgiler paylaşmalarını önlemek için bir imza kampanyası başlatmıştı.
Karanlık orman teorisi doğruysa, uzaylılar ölüm korkusuyla kasıtlı olarak uzayın karanlığında saklanıyorlar. O halde varlığımızı evrene yayınlamayı bırakmalı mıyız? Belki de, Karanlık Orman Teorisinin uyarısına dayanarak, insanlığın şimdilik karanlıkta kalması en iyisidir.
Kaynaklar: