Göğüsleri çok seviyorum onlardan korkuyorum

Göğüsler. Kendilerini ‘Çad’ların kölesi olarak gören o alçak ‘troller’ gibi tavuklar değil: hayır. Kadının kadınlığının somut örneğinden, çocuğu yetişkinden, kızı kadından ayıran yuvarlak şehvetten bahsediyorum. Mısırlıların tanrılara taptıkları gibi biz de onlara tapıyoruz. Hentai çizip adına şarkılar yazıyoruz. Bebek olduğumuzdan ve memeye tutunma hissini hissettiğimizden beri, o heyecanın, o duygunun, o *zevkin* peşindeyiz. Ve yine de, memelerin içerdiği katıksız ölçek ve büyüklük… Onlardan korktuğumu söylemekten üzüntü duyuyorum. Bir geyiğin, yırtıcılarını dikkatli bir şiddet altında saklayan gecenin karanlığından korkması ya da bir insanın acıdan ya da kayıptan korkması gibi değil, insanlık durumu böyledir. Ondan umutsuzluktan, nefretten ya da düşmanlıktan korkmuyorum. Hayır, bundan *saygımdan* korkuyorum. Bubi höyüklerinden, gerçek bir adanmışın iyiliksever tanrılarından korkması gibi korkarım: kutsal, cehennemi ilahi cezadan değil, hayır, onların nezaketine, sevgisine ve dolayısıyla kendi inançlarına karşı gelen korkudan dolayı değil. Onlardan çaresizlikten ya da kötü niyetten değil, bu yavan duygunun öfkesinde o kadar tutkulu hale geldiği, kelimelerin ve konuşmanın alakasız hale geldiği, övgünün eksik kaldığı, sözlerin daha iyi söylenmeden bırakıldığı *aşktan korkuyorum. Aşktan korkuyorum. Hayatın değeri böyledir. Bir arzu nesnesi arıyoruz, sevimli, yuvarlak, yumuşak: kadının muhteşem bedeninin ve hayatın mucizesinin temsilcisi, ama yine de peşinden gitmeye cesaretimiz yok, yoksa… Kaygılarımızın rüzgarları öyle yön verir ve en şehvetli zevktir. adam kaybetti. Canım… Tekrar etmeliyim: Badonkalarına olan saygım… Bu beni korkutuyor. Bu beni korkutuyor, sana olan sevgimin miktarı. Ve böylece… Bunu söylüyorum, bu temel korkuya, bu centilmence bağlılığa rağmen, *isteklerime* teslim olmak, iç benliğimi özgür bırakmak için…. Göğüslerini görebilir miyim?