Fransa Gençlik Kampındaki Hatun ile Yaptığım İşkenceli Seks

Beyler hayatınızda mutlaka işkence tabanlı porno izlemişsinizdir. İşkenceden kastım garotte, ispanyol eşeği, judas sandalyesi veya engizisyon sandalyesi vesaire değil, sadece kadının kölesi olmak. Yani kadının size sanki bir zavallıymış gibi davranıp eziklik kompleksini iyice yaşatırken bunun yanında ufak tefek acı verici hareketler yapması. Ben bu fetişe muazzam derece de bayılırım. Kadın dediğin beni bir güzel bağlayıp ana avrat sövecek, sert ırkçılık yapacak ve sinirli-tatlı bakışlar arasında yerin dibine sokacak. Sonra biraz fiziksel zarar verecek ve kendini ağırdan satacak. Tam öpüşüyormuş gibi yaptıktan sonra uzaklaşıp bana aşağılayıcı bir sırıtma yapıp 3 4 saniye sonra tatlı sırıtması buz kesip şeytani bakışlarla kulağımı ısıracak. Bu türdeki pornoları indire indire bilgisayarımda 70 GB’ye yakın alan doldurdum. Sırf bu fetişe layık olsun diye SSD dahi aldım.

Benim porno felsefem budur. Fakat bunu kütük gibi, en ufak fiziği olmayan ve misyonerden başka bir bok yapmayan sıradan bir Türk hatunuyla yapmak imkansız. Ne o öyle amk? Sanki yaban domuzu sikiyoruz. En ufak reaksiyon ve işkence emsali belirtmeden misyonerde yatıyor cühela karılar. Bu fanteziyi herhalde üst segmentte bulnan bir Türk hatunuyla yapabilirsiniz ama onlara erişmekte bizim sike taşşağa nasip olmuyor, zengin piçlerine nasip oluyor.

Bende sırf bu fantezimi deneyebilmek için Fransa’ya gençlik kampına gitmiştim. Şimdi günümüzde ne deniyor oralara bilmem ama bu gençlik kampının olayı aslında epey basit. Cüzi bir miktar para veriyorsun, seçtiğin ülke sınırlarında gönüllü basit işlere katılıyorsun. Geri kalan bolca zamanda geziyorsun ve durumu iyi değerlendirirsen seks, sikiş, cümbüş yapıyorsun. Ki tam benlik olduğunu söyleyebilirim.

Yıl 2011 kanım epey hızlı kaynıyor. Lise 4 daha yeni olmuşum ve aile zoruyla Hacettepe üniversitesi için köpek gibi çalışıyorum. Orta direk bir ailedeyim ama o zamanlar yurtdışına günümüze kıyasla kolayca çıkılabiliyor. Hafta sonu balık tutarken babamı keyifli görünce yanına gidip olayı açıklıyorum. Hacettepe kozumu kullanıyorum ama babam beni Fransa’da kaçırıp götümü sikeceklerini düşündüğü için Türkiye sınırlarındaki karma olmayan kamplara yönlendirmeye çalışıyor. Gurbetçi kuzenimide olaya dahil edip babamla 2 saat boyunca konuşup ikna edince tüm bu zahmete değiyor. Fransız hatunları, işkence tabanlı sikişli günleri düşünerek beni Fransa’ya götürecek olan ve orada yaşayan gurbetçi kuzenimin arabaya atlıyorum. Zaten Fransa’yı seçmemin nedeni bu adam. Gurbetçi dediğime bakmayın ha çok kral adamdır kendisi. Fransız vatandaşlığı almama vesile olup o gün içinde işkenceli porno yaşamamın ana kaynağı kendisidir.

Arabanın markasını tam hatırlamıyorum ama 2007 model ve acayip modifiyeli bir arabası vardı kuzenimin. Bu arada yolculuk beklediğimden çok daha kötü geçiyor. Araba falan canti kral eyvallah ama Balkanlar denen yerin amına koyayım. Astroid düşsün amına koyduğumun yarımadasına. Detay verip canınızı sıkmak istemiyorum ama başta Sırp polisleri olmak üzere Yunan, Makedon, Arnavut polisleri kuzenimle bana Heisenberg muamelesi yapıp yolun ortasında saat başı durdurup rüşvet alıyorlardı. Ön koltuktan sarkıp anasının kara amına yumruğu çakmak istesem bile kuzenim beni uyardığı için bu olayı sikime bile takmamıştım. Zaten para benden çıkmıyordu. Slovenya taraflarında bu bok çukurundan kurtulunca bir nefes almıştık. Bosna-Hersek sınırında bana göz kırpan sarışın polis hatuna da selam olsun. En sonunda Slovenya’ya atlayınca 15 17 saat sonra maceram başlayacaktı.

Kamp yeri olarak daha uygun gördüğüm için Nice kentini seçmiştim. Kuzenimin anlattığına göre biraz tekinsiz bir yermiş ama en kral sikişler orada ve Marsilya civarında dönüyormuş. Kuzenim beni kamp yerinin hemen yakınına bıraktı ve otobüse bindirdi. Hemen oradan yaşadığı yer olan Lyon’a gitti. Artık önümüzdeki 2 hafta rahattım ve kafama göre takılabilirdim. Kampa giriş, kayıt, yoklama işlerini anlatıp canınızı sıkmak istemem oraları direkt atlıyorum. Zaten ilk gün en ufak aktivite olmadı odalarımıza dağıtılıp görevlilerin ısrarıyla bir nevi zorla uyutulduk.

İşler ilk 5 6 gün istediğim gibi gitmedi. Sanki sırf seks yapmayalım diye kampta 50’lik dayılar kol geziyordu ve bir anda başımızda tünüyorlardı. İbret olsun diye sevişen genç bir çifti kamptan zorla atmışlardı. Bir an kendimi Fransa değil Irak gibi bir yerde hissetim bu orospu evlatları yüzünden. Kampta benim gibi tiplerle dolu çıktı mk pek kız yok. Tahminen 400 erkek varsa 70 kız zor vardır ki çiftleri elersek 10 kız bile kalmıyor. Gay olmayacağıma göre bende gözümü sürekli bizi gözetleyen dayıların baş görevlisinin kızına kestirdim. Eğer onun kızını tavlayabilirsem yasak seksin verdiği zevkle kendimden geçip 1 ay sperm bile üretemeyebilirdim.

Kızı az tarif etmek gerekirse ağzından kaçanlara göre 22 yaşında, aramızda 5 yaş fark var ama zerre umrumda değil. Kız öyle süper güzel sayılmaz. Sarışınları andıran bir saçı var ve açık koyu gözlü. Boyu benden tahminimce 7 cm falan uzun ki işkence fetişinde bulunmaz bir nimettir. Amcık derisi (sonradan gördüm tabii) biraz dışa sarkmış yani ağza alıp emmek için harika bir yapıda, ayrıca kız yollu ki bu onu tavlamamı ve yatağa atmamı kolaylaştırır. Çok bakımlı denemez ama idare eder. Bir keresinde ağız kokusuna denk gelmiştim ve ne bileyim birazcık hevesim kaçmıştı. Hafif spoiler vermiş gibi oldum. Tavlama sürecinden ziyade direkt kızı yatağa attığım günü anlatmaya başlayayım.

Beyler o gün klasik bir tekne turuyla başladı. Bu sefer benim hatunun babası değil bir başka görevli abi bizi gezdirdiği için ben kıza epey yakın temas edebiliyordum. Grupta benim gibi rahat bir nefes almış olacak ki partnerleri ile yoğun bir şekilde ilgileniyordu. O saatlerde kıza sadece arkadan bel kavramalı sarılıp, yanakla dudak arasındaki yerden öpebildim. Fazla yaklaşmaya cesaretim olmamıştı. Bir liman lokantasında sağlam bir balık yedikten sonra bizi Mont Boron Park diye bir yere götürdüler ve 1 saatlik mola verdiler. Fırsat bu fırsattı. Başımızda tek bir görevli yoktu ve ormanın derinliklerinde kaybolabilirdik. Önce bunu kıza tatlı bir dille bebek gibi bakarak sordum. Reddedecek gibi oldu ama etrafındaki aşırı yakın temasta olan genç çiftleri görünce canı çekmiş olacak ki biraz isteksizce kabul etti. Bu kıza bağlanmamın nedenlerinden birisi bana resmen köle muamalesi yapmasıydı. Elimden tuttuğu gibi beni peşinden sürükleyerek yoğun ağaç bulunan bir araziye getirdi. Buranın yerlisi o olduğu için kendimi salıvermiştim. Bir ağaca beni yasladı ve sıcak bir şeyler yaşanacağını ikimizde biliyorduk. Kısa süren bir bakışmanın ardından ona size anlattığım gibi porno felsefemi anlattım. Oradaki adrenalinim ile kıza o an muhtemelen daha vahşi anlattım ama olsun. Bu anladığını belirtecek şekilde göz kırptıktan sonra bir anda sanki onun kölesiymişim gibi davranmaya başladı. Beni yerdeki solgun yaprakların üzerine zorla yatırdı. Kenardaki güzelim papatyaları vahşice kopartarak bana ürpertici bir bakış attı. Kucağımda otururken bana doğru yöneldi ve süzülecek şekilde uzun bir tükürük bıraktı. Bende ağzımı açtım ve onun çilek aromalı tükürüğünü emmeye başladım. Bu sırada onun attığı bakışlar, vücut sıcaklığı ve hafif ter kokusu beni resmen kendimden geçirmişti. Tükürük faslı bitince ayağa kalkarak beni gövdemden ezmeye başladı. Bu süreçte bana ağır küfürler edip ırkçılık yapıyordu. Resmen hayatımın kadınını bulmuştum. Eziklik kompleksini iyice yaşayabilmem için yanaklarımdan tutup bana şehvetli bir öpücük verdi ve narin bakışlar atmaya başladı. Bu sefer ben ani bir hareketle onun üzerine atlayıp izinsiz bir şekilde dekolteli üst kıyafetini ve ince sütyenini yırttığım zaman muazzam bir manzarayla karşılaştım. Tahminen 30 saniyenin ardından çok sert bir tokatla kendime geldim. Oyunun kurallarını karşımdaki Fransız hatun belirleyecekti ve bende ona ayak uyduracaktım. Bana çok kızgın bakmaya başladı ve boğmaya başladı. Bunu o kadar şiddetli yapmıştı ki uyandığımda bize 2 tane daha kampçı kızın katıldığını gördüm. Benim boyun bölgem ameliyatlıydı ve benim Fransız hatun bunu bilmeden beni yanlışlıkla bayıltmıştı. Sonra bize yakından geçen bu iki kızı da gruba almıştı. Uyandığımı görünce çok mutlu bir şekilde yanıma geldi. Grubun esmer kızı (Türktü ve Türkçe konuşuyordu) benle konuşmaya başladı. Telefonumdan bulgurlandı takip ettiğimi öğrenmişlerdi, bundan daha büyük bir eziklik kompleksi yaşayamazdım. Beni Fransa’ya kimin getirdiğini sordular. Erkan dedim. Fransız Hatun “Erkan kim” diyince sabaha kadar işe sıça güldüm. Demem o ki gençlik kampları candır. Porno felsefemi unutmayın.