Yapabileceğim her şeyi yaptım karımı bundan vazgeçirmek için ama hiçbiri işe yaramadı. Çok büyük bir hata yaptım, lanet olsun ki sebebini açıklamak açıklamamaktan daha kötü.
Önce hatama sebep olan çocukluk travmamı anlatmak istiyorum. 8-10 yaşlarımda kabız olmuştum, tabi o zamanlar kabız olmanın ne demek olduğunu bilmiyordum. Sadece sürekli karnımın ağrıdığını, günde kaç kere denesem de bir damla sıçamadığımı biliyordum. Kalın bağırsağımla inatlaşmamın dördüncü gününün sonunda pes ettim ve tuvaletten anneme seslendim, tuvalete gelmesini istedim. Ağlamaya başlamadan önce söyleyebildiğim tek şey “çıkmıyor” olmuştu. Kadın da senelerdir bu anı bekliyormuş gibi, olağanüstü profesyonelce bir performansla elinde uzun ince kalıp sabun parçalarıyla tuvalete geldi. Ve beklenen an geldi; içeride parçalanmayacak kadar ve deliği çok hafif zorlayacak kadar kalın, ileri itilebilecek kadar uzun bir sabun parçasını götümden içeri ittiriverdi. O an hiçbir şey yapamadım, çünkü böyle bir şeyi beklemiyordum. Birkaç dakika sonra patır patır sıçmaya başlasam da seneler boyunca keşke o bokla yaşamayı öğrenseydim de böyle bir şey yaşanmasaydı diye her gece ağladım.
Gelelim karımın benden boşanma sebebine. O gece nadir yakalayacağımız bir fırsat yakalamıştık. Ben işten erken çıkmıştım, karımın başı ağrımıyordu, küçük kızımızı da kayınvalidemlere emanet etmiştik o geceliğine. O günü birbirimize ayırmaya karar vermiştik. Güzel ve kaliteli bir akşam yemeğinden sonra koltuğumuza geçtik. Karım her şeyi ayarlamıştı, kendisi atmosferik hazırlıklar yapmaya bayılır. Şarabından tütsüsüne her şey hazırdı, elbette benim dikkatim çevredeki materyallerden ziyade karımın baldan tatlı vücudundaydı. Şefkat ve şehvet dolu ön sevişmenin sonlarına doğru ikimizin de nabızları yükselmiş, karımın vücut ısısı yükselmeye başlamıştı. O gün de yaratıcılığım üzerimdeydi, senelerce keşfedemediğim o noktaları bulmaya başlamış ve karımı çıldırtmaya başlamıştım. O kadar yükselmişti ki ayaklarını yalamama bile bir şey demiyordu. Hayatımın en iyi seks deneyimi olacağı kesindi. O gün o güzel vücut hatlarını belirginleştiren muhteşem bir elbise giymişti, elbisenin altından ve üstünden fark etmeden her yeriyle oynuyordum. Biraz da paspas çekmek istediğimi fark edip karımı bir anda karnından tutup yüzüstü yatacak şekilde çevirdim ve bu hareket de çok hoşuna gitmiş olacak ki çok yükselince çıkardığı o sesi çıkardı. Elbiseyi yukarı, o güzel donunu da aşağı sıyırdım ve o muhteşem delik karşımdaydı! Paspas yapmak isteyeceğimi anlayıp özel bakım yapmış önceki gün canım karım, paspasa başlamadan önce sevgi buseleri kondurdum burnuna, ağzına, boynuna vs. Daha işimiz uzun diyip aşağı iniyordum ki gözüm bir anlığına masaya takıldı: orta parmak uzunluğunda ve kalınlığında kesilmiş bir çeşit kokulu sabun şeritleri vardı masada. Gözüm döndü, ellerim titremeye başladı, hırıltılı hırıltılı nefes alıp vermeye başladım. Sabun şeritlerinden bir tanesini elime aldım ve bıçak saplar gibi karımın götünden içeri soktum. Bağrışmalardan sonra tuvalete gittik ve yaklaşık 15 dakika o sabunu çıkarmasını bekledik beraber. İkimiz de ağlıyorduk, ben onun neden ağladığını bilsem de o benim neden ağladığımı bilmiyordu. Anlatamadım ona arkadaşlar, travmamı anlatamadım ona. O sabunu çıkarana kadar yemediğim hakaret kalmadı ve hepsinde haklıydı da. Sabunu çıkardıktan sonra da hazırlanıp annesinin evine gitti, ben de ağlayarak otuzbir seansıma başladım. Birkaç gün boyunca evde tektim, en son avukatım aradı. Karım boşanma davası açmış bana.
Birkaç hafta içinde boşandık, çocuk da ona kaldı. Artık evimde katı sabun bulundurmuyorum, markette katı sabunun olduğu reyonu en başta öğrenip o reyondan uzak duruyorum. Daha mutlu olmasam da daha rahatım nedense. Uzun lafın kısası, siz siz olun kabız olursanız annenize haber vermeyin.