Devasa penisimi dişil anüsüne sapladığımda hiç tepki göstermemesi moralimi bozmuştu. 6 cm damarlı sonuçta. Hem de kalın. Neredeyse 2 kurşun kalem kalınlığında. Poposuna sertçe bir şaplak attım ve, “Sevdin mi orospu?” diye sordum. “Ne yapıyosun be?” diye bağırdı. Sonunda ondan bir tepki alabilmiştim. Durum iyiye gidiyordu. 4 dakika 33 saniye süren sıkı bir pompalamadan sonra kalçalarına boşaldım. O da boşalmıştı, sürekli iç geçiriyordu. Boşaldıktan sonra anüsü üzerinde yaptığım sıkı çalışmadan dolayı o kadar bitkin düşmüştü ki hemen arkasını dönüp uyudu. Benim içinse bu yalnızca küçük bir antrenmandı. Bir keresinde tam 6 dakika 14 saniye boyunca boşalmadan pompalamıştım şıllığı.
Fakat ertesi gün işe gittiğimde bir şeylerin yolunda olmadığını hissediyordum. İçimde, dünyada yolunda gitmeyen bir şeyler olduğu hissi bu çağrı merkezinde çalışmaya başladığımdan beri mevcuttu. Penisim büyüktü, kadınım fuckable’dı, fakat bir şeyler eksikti. Bu gerçek hayat mıydı?
Sabah saatleri olduğu için çok fazla arama gelmiyordu, ben de internette araştırma yapmaya başladım. Platon diye bir adam varmış, binlerce yıl önce yaşamış. Demiş ki “bu hayat gerçek falan değil usta, siz ancak mağara duvarındaki gölgelere bakın koduğumun yıkıkları” demiş. Bana yıkık demesi biraz moralimi bozdu ama konu ilgimi çekti ve araştırmaya devam ettim. Bu elemanın fikirleri daha sonra Plotinus diye bir puşt tarafından tekrar elden geçirilmiş, ve neo-platonizm düşüncesi ortaya çıkmış, günümüzdeki semavi dinlerdeki other-worldly anlayışlar da neo-platonizm üzerine kuruluymuş. Bir de determinizm diye bir şey varmış, olacak her şey aslında önceden karar verilmiş bir şekilde oluyormuş çünkü her olay kendinden önce gelen olayın ya da olayların bir sonucu olarak doğuyormuş. Bu şekilde araştırma yaparken birden arkadaşım Hamza omzuma dokundu ve öğle tatiline girdiğimizi söyledi. Panik yapıp hemen Chrome’u kapattım. “Yine iş yerinde porno mu izliyosun Erkan abi?” dedi. “Yok yok, yemek yemiycem ben acıkmadım, sen git” diyerek hemen masamdan kalktım ve tuvalete gittim. Bir kabine girip pantolonumu ve baksırımı indirip penisimi elime aldım. Kalkınca 6cm’yi bulan, hatta bazen 1-2 milim geçen devasa penisim inikken 1cm’yi bile geçmiyordu. Bu işte bir iş vardı. Penisim devasaydı devasa olmasına da; inikken de, kalkıkken de daha büyük olması gerekiyordu. İnsan kendi bedenini tanır, penis boyumda bir tutarsızlık olduğunu ruhumda hissediyordum. Bu dünyada bir problem vardı. Tüm öğle tatilimi tuvalette oturarak ve penisime bakarak geçirdim. Hiç iştahım yoktu.
Öğleden sonra odacığımda oturmuş, çalışıyor gibi görünüyordum ama aklım başka şeylerle mevcuttu. Güneş batmaya yaklaşmıştı ki bir kurye ofise gelip masama küçük bir kutu bıraktı ve benden bir imza istedi. İsimsiz bir kargo gelmişti. İmzayı attım, kurye gitti ve kutuyu açtım. İçinden kapaklı nokia telefon çıktı. “Bu ne alaka amına koyim 2022’de” diye düşünüyordum ki birden çalmaya başladı. “Oha içinde bir de sim varmış” diye düşünerek açtım. “Efendim?” dedim. “Kim olduğumu biliyor musun?” dedi karşıdan gelen ses. Aklıma gelen ilk ismi salladım: “Plotinus?” Cevap biraz kafa karıştırıcıydı: “Plotinus değil Morfiyus. Normalde ölü olduğum için ismimin önüne Mort koymak istedim ama tam da koyamadım, bu şekil enteresan bi şey oldu” dedi. “Hmm, anladım abi, bana kargoyla geldi telefon ama yanlış oldu herhalde ben telefon almadım internetten” dedim. “Yok yok, sensin. Sen 6cm’li delikanlı değil misin?” dedi.
Adeta şok olmuştum. Birkaç saniye konuşamadım. Morfiyus devam etti:
“Sana göstermek istediğim şeyi görmeye hazır mısın bilmiyorum. Fakat maalesef ikimizin de vakti tükeniyor. Peşindeler ve seni yakaladıklarında ne yapacaklarını bilmiyorum”
“Kim peşimde?”
“Kalk ve kendin gör”
Odacığın üstünden koridora doğru baktım ve insan kaynaklarından Pınar Hanım’ın masama gelmek üzere hazırlandığını gördüm.
“Benden ne istiyor?” diye sordum Morfiyus’a.
“İşyerinde porno izlediğini biliyorlar. Geçmişi silmemişsin. Zaten geçmişi silsen de anlarlar. Sistemin çarkları arasından sızman imkansız…”
derken lafını böldüm:
“Ben işyerinde porno falan izlemedim sadece r/hentai’ye biraz bakmıştım!!!” dedim. Sesim biraz yüksek çıkmıştı ve Pınar hanım hızla ofisime doğru ilerliyordu.
“Oradan çıkman için sana yardım edebilirim ama dediklerimi harfiyen uygulaman gerekli” diyen Morfiyus’u sallamayarak hemen masamdan kalktım, Pınar hanıma doğru atıldım ve:
“Pınar hanım, eşim trafik kazası geçirmiş, bir de kovid’di, acile kaldırmışlar, benim acilen çıkmam lazım” dedim ve cevabını dinlemeden ofisten ayrıldım. Binadan da çıkınca Morfiyus’a:
“Hacı çıktım ben, sen nerdesin?” diye sordum.
“İki yan sokakta starbaksta oturuyom, internet yavaş ama çok kalabalık. Masa 101. Dışarda köşedeki masa” dedi.
“Bu nasıl starbaks amk 101 masalı diye düşünerek telefonu kapattım ve Starbaksa gittim. Mekana girince siyahi bi dayı elini kaldırıp “Gel gel” diye seslendi. Gidip masasına oturdum.
“İşyerinde Hentai izlediğimi nereden biliyorsun? Peki ya Pınar hanımın peşime düşeceğini nereden bildin?” diye sordum.
“Benim en az senin kadar çok sorum var. Cevaplara başlayabilmemiz için benimle tuvalete kadar gelmen gerekiyor”
Meraktan geberiyordum. Hiç sorgulamadan Morfiyus’u tuvalete kadar takip ettim. Onunla kabine girmemi istediğinde de hiç sorgulamadım. Beraber kabine girdiğimizde pantolonunu çıkardı ve 25 santimlik parlak siyah penisini bana gösterdi. Şok olmuştum. Böyle bir penis olabilir miydi? Adeta bir yılandı bu.
“Eminim ki bu sorularını cevaplamaktan çok daha fazla soru sormana sebep oluyordur ama buradan başlamamız gerekiyordu” dedi Morfiyus. “Bu penisin nasıl bu kadar büyük olduğunu biliyor musun?” diye sordu.
“Hayır…” dedim.
“Gerçek dünyada yaşamıyorsun. Adına Metriks denen bir simülasyonun içindesin. Metriks insanlara penislerini küçük gösterir ki enerji üretebilsin. Eğer penisler büyük olursa enerji üretilmez” dedi. Dediklerini aklım almıyordu. Bir yandan tüm kalbimle ona inanıyor, bir yandan da tüm hayatımın bu kadar temelden sarsılmasını kabul edemiyordum. Midem bulanmaya başladı ve tuvalate kustum. Bu sırada tuvalet kabininin önünde polisler bitmişti. Kapıyı zorla açıp bizi o halde görünce **Umumi tuvalette kusturmalı Boşnak saksosu çektirme ve çekme suçu**ndan ağırlaştırılmış müebbet yedik.