Dedem, bir siteye giren 50 000. kişi olduğu için, Amerika’ya gitmeye hak kazanıyor, Greencard kazanıyor. Tabi Amerika’da iş bulmak zor olduğu için, part-time bir işe giriyor, pizzacıda çalışıyor. Bir gün bir sipariş geliyor, hızlı gitmesi için kendi imkanlarıyla bir karadelik açıyor, ileri gidiyor zamanda, geç kalıyor pizzaya. Değişik bir… Yeraltı gibi… Aşağı iniyor falan, bir tane kaplumbağa geliyor, gözünde turuncu, mikro fiber bez, “sen” diyor, “geç kaldın ben buna para vermem,” dedem diyor “nasıl, para vermezsen nasıl olacak, böyle saçma şey mi olur?” diyor, bunu dövüyor. Bunun arkadaşları geliyor, Leonardo geliyor, Da Vinci geliyor, Raphael, Michelangelo geliyor. “Sizin” diyor “O kadar resminiz var” diyor “heykeliniz var” diyor, “bu yaptığınız” diyor “yakışıyor mu?” diyor, “o sanat eserlerine… Biz böyle mi biliyorduk? Rönesansı?”. Daha sonra dedem, dört kaplumbağayı birden dövüyor, döverken de nasihat ediyor: “Kılıç var,” diyor, “bıçak var” diyor, “Adama” diyor “vermişsiniz vileda sopası” diyor, “Allahsız tosbağalar” diyor, tam “Allahsız tosbağa” derken içeriden böyle bir fare geliyor. Ama deney faresi gibi değil de bir lağım faresi gibi. Kırmızı robdöşambr var üstünde, “Sen,” diyor, “Kime ‘Allahsız’ diyorsun?” diyor. Bir dövüyor, bir dövüyor dedemi, yani; vuruyor, vuruyor, vuruyor, çok vuruyor… Hala vuruyordur yani. Acayip dövüyor dedemi. Dedemin beyni, bu duruma isyan ediyor, vücudundan ayrılıyor, çıkıyor gidiyor. Vücudu duruyor, beyni köyüne dönüyor. Bir anlamda beyin göçü. Köyde oy kullanmak istiyor ama sadece beyin olduğu için oy vermesine izin vermiyorlar. Daha sonra dedem tekrar Amerika’ya dönüyor, Şoraydar Sanayi’ye gidiyor, Şoraydar Sanayi’de kendine demir döküm bir vücut yapıyor. Tabi bu vücut yaptırınca habere çıkıyor. Ninja Kaplumbağaların haberci arkadaşı Nevşin Mengü, dedemi kötülüyor. Dayak yemenin vermiş olduğu rahatsızlıkla, bir tane Polonezköy örgü peyniri alıyor, bir pizzanın üstüne koyuyor, pizzanın üstüne de fare zehri koyuyor. Pizzayı özür mahiyetinde ikram ediyor, Splinter Usta zehirleniyor, kaplumbağaları da bir daha dövüyor, kaplumbağaları ters çeviriyor, Nevşin Mengü’ye de tevazu veriyor, böylece hepsini cezalandırıyor.
​
Dedemin bu hikayelerine inanmayan, “yok gerçek değil,” “oturduğu yerden sallıyor,” işte “prodüksiyonu mu var?”… Dedemin, New York’tan göndermiş olduğu pizza. Manevi değeri olduğu için yemiyorum. Ancak üstünde fare zehri de olabilir tabi. Yesem yerim.
Dedemin başka hikayelerini de dinlemek isterseniz, alta yorum olarak dedemi gördüğünüz yerleri yazabilirsiniz.