Dead Cells
dead cells benim gibi bir zor oyun sever için bile zor bir oyun,hayır düşmanlar güçlü değil,zor olan şey şu her öldüğünde o kadar çok şey kaybediyorsunki,için kıyılıyor
Hikaye: oyunun hikayesi şöyle,korkunç bir salgın tüm krallığı tehdit etmekte,insanları deriltip öldürüyordu,ve salgını çıkarmakla suçlanan simyacı uzak diyarlara hapsedilmiştir,ama aynı simyacı bir şekilde bir tedavi buldu,ve bunlarda insanları öldürerek toplanan hücrelerdi,o sırada kral hastalanmıştı ama tedaviyi öğrenince insanları öldürmeye başladı ve bu yüzden suçlanıyordu,kral gerçeklik ve insanlık kavramını kaybetmişti,kralın eli ve dev simyacıya ve krala katılmış,kendileri için hücre toplamaya başlamışlardı,bu sayede kral aşırı derecede güçlendi ve kendi vücudundan ayrılma gücü kazandı ama şöyle bir sorun varki vücüdundan her ayrıldığında tüm anılarını kaybediyordu,bu ayrılan vücütta bizim ana karakterimiz ve asıl vücudumuzu bulup öldürmeye çalışıyoruz, oyun dark souls gibi hikayesini eşyalar ve etraf üzerinden anlatan türden,ve bu benim için eksi değil hikaye en azından var bazı oyunların aksine,ve hikaye hoş neyse hikayeye puanım 20 üzerinden 12
Karakterler: oyunda pek fazla karakter yok,olanlarda zaten ya bizi geliştirmeye yarıyo ya da git burdan hebele hübele diyo,ama bence bu kısma 0 veremem çünkü karakterlerle konuşunca gerçekten eğlenceli diyaloglarla karşılaşabiliyoruz o yüzden buraya puanım 20 üzerinden 10
Sanat dizaynı:oyun çok güzel gözüküyo saldırı animasyonlarımız olsun rakiplerimiz olsun herşey çok güzel,ama şöyle bir sıkıntı var ki bazen ekranda o kadar çok şey oluyo ki göremediğimiz rakiplerden saçma saçma hasar yiyebiliyoruz,genede hoş ama o yüzden sanat dizaynına 20 üzerinden 15 veriyorum
Oynanış: bu oyun bir rougelike,öl,öl diril ve baştan başlayıp öğrene öğrene yeniden oyna,şimdi ilk olarak kontroller gayet hoş karakter ne istersek onu anında yapıyo ve haksız yere bizi öldürmüyo,oyunda isterseniz son bölüme gelin isterseniz 20 bin canınız olsun isterseniz 3 bin hasar vurun,öldünüzmü herşey gidiyo ve bu çok sinir bozucu beni bile o kadar baydırdı ki çok uzun aralarla oyuna tekrar döne döne bitirdim, evet bu can sıkıcı ama oyunun iyi yanları o kadar iyiki oyun böyle bir cezayı bile katlanılabilir kılıyo,mesela bu iyi yönlerden biri gelişme,oyunda gelişmek o kadar zevkliki oyunu tekrar oynanabilir kılıyo peki nasıl gelişiyoruz,bölüme girmeden önce silahımızın seviyesini arttırabiliyoruz ,mutasyonlarla gelişebiliyoruz veya bulduğumuz hücrelerle kendimize yeni silahlar ve yetenekler alıp deniyebiliyoruz,peki bunları alacak para ve hücreyi nereden buluyoruz tabiki rakipleri öldürerek öldürdüğümüz nerdeyse her rakipten ya para ya da hücre düşüyo ayrıca yetenek ve silahlarımız 3 farklı stata ayrılıyo, hasar,taktik ve de hayatta kalma,bölümlerin arasında bunları geliştirecek parşömenleri bulup silahınıza göre arttırarak kendi karakterinizi geliştirmek çok eğlenceli,peki düşmanlar tehlikelimi ? kesinlikle,oyundaki amacımız bir bölümü sınırlı hayatta kalma eşyası ile o bölümdeki diğer son kapıyı bulmak, bölümlerde bulduğumuz rünlerle normalda gidemediğimiz yerlere gidebiliyoruz, ve buda bize keşfedicek yeni bölgeler tanıyo,parayla girilecek yerleri kırarak girersek yada açılmaması gereken sandıkları açarsak tanrıları sinirlendirebilir ve lanetlenerek küçük meydan okumalar başlatabiliriz,hiç bir düşmandar hasar almadan 20 kişiyi öldür gibi,ayrıca oyunu bitirdikten sonra açılan diğer modlarla oyunu zorlaştırabilirizki ben yapmıyacam, kısaca oynanış güzel ama mükkemmel değil bazı yerlerde ne kadar güçlü olsakta düşmanlar çok saçma yerlerde bizi öldürebiliyor,ama söyleyebileceğim tek kötü şey bu o yüzden oynanışa puanım 20 üzerinden 18
Bosslar: oyunda ek paketler dışında toplamda 4 boss var ve son boss dışında hiçbiri pek hoş değil,buna rağmen son boss o kadar epik ki puanı baya yükseltiyo,o yüzden buraya puanım 20 üzerinden 16
son bir söz olarak dead cells gerçekten bir başyapıt,eğer zor oyunları seviyorsanız asla kaçırmamanız gereken bir oyun,dead cells e son puanım 100 üzerinden 71