Uzun zamandır konuştuğu ve ilişki yaşadığı bir erkek arkadaşı varmış. kendisi ile şu an aynı meslekte farklı yerlerde çalışıyorlar. Çocuk kızı yaklaşık 4 yıl idare etmiş, beklemiş. Kız sonunda mesleğini eline almış ve evlenmeye karar vermişler. O sıralarda kızın annesi, erkek kardeşi (kızın dayısı) ile uzun yıllardır konuşmadıklarından, barışma yolu arıyorlarmış. Dayısı bizim kızı (yeğenini) çok beğendiği için oğluna istiyormuş. Kızın annesi de ‘barışma olarak sayılsın, sular ısınsın’ diye düşünmüş olacaklar ki, nitekim aileler uzun zaman sonra bir araya gelmiş.
Kıza da ciddi bir baskı yaparak bu işin olurunu kovalamışlar. kızı aileden reddeceklerini, eğer kabul etmezse ‘anne sütünü’ helal etmeyeceğini, analık babalık haklarını helal etmeyeceklerini söyleyerek baskı oluşturmuşlar. kız bu olaylar olmaya başladığında bizimle çalışmaya başlamıştı. Biz bu durumun yanlış olduğunu, gerekirse ailesine karşı koyması gerektiğini söyledik ama sonuçta anne babası vardı karşısında ve adıyaman kültürü ile yetiştiği için ailesine karşı gelemeyeceğini söyledi. bu durumu öğrenen kızın sevgilisi olayı duyar duymaz, kızın dayısının oğlunu arayarak, ‘uzun yıllardır kızla konuştuklarını ve aradan çekilmesi gerektiğini, sevenlerin arasına girmemesi gerektiğini’ söylüyor. dayısının oğlu da ‘ben onu kardeşim gibi görüyorum ve bu iş olmayacak’ diyor. sonra bizim kız adıyaman’a ailesinin yanına gidince, dayısının oğlu da oradayken, aileler arasında yüzük takılıyor. her şey bu yüzükten sonra başlıyor. kız ile dayısının oğlu zıt kutup gibiler ve onlarca defa yüzüklerin atılmasına kadar geliyor konu ama kızın ailesi, ” biz dayınlarla barıştık ve senin yüzünden bir kere daha küsersek, sana hakkımızı helal etmeyiz” diye kızı yeniden tehdit ediyorlar. kız da elinden bir şey gelmeyerek, her şeyi sineye çekiyor. eski erkek arkadaşı sinesine taş basıyor desek yeridir. kızı arayıp sürekli bu işten dönmesi gerektiğini, mutlu olmayacağını, bu işin sonunun olmadığını söylüyor ama ne yapsa fayda etmiyor.
Evlendiler floodlar. daha evleneli 5 ay oldu. kızın ameliyat olması gerekiyor ama damat bey ‘ne yanında olurum ne de maddi olarak destek olurum’ demiş. ne halin varsa göre getiriyor. ve aklıma gelmeyen bir dünya sorun. son damlası da bu ameliyat meselesi oldu. boşanma arifesindeler floodlar. Kızın ailesi hafta sonuna istanbul’a geliyor ve yeniden durum değerlendirmesi yapılacak gibi duruyor. eski erkek arkadaşını aramış geçenlerde. çocuk “senin mutluluğun için dünyayı yakarım. çık gel. seni bana getirecek ayaklarına kurban olurum” demiş. anlattığında gözlerim doldu. bir de tam o sırada neşat ertaş’dan ‘sen benimsin ben de senin’ türküsü çalıyordu ki, üstüne denk geldi, “eski erkek arkadaşım bana bu şarkıyı armağan ediyordu” deyip ağlamaya başladı…