Güncel Floodlar En sonuncu Floodlar

Kurucu Yönetici
  • 6
Fil Necati

Bir erkek neden yazmaz

  • 6

Evet. Bugün herkesi bir yardımsever gördüm. Formdaki kitlenin çoğunu beyfendilerden oluşturduğunu biliyorum  O yüzden hayatımdaki bir bey meselesini daha masaya yatırmak istiyorum. Bence kadınları anlamak zor diyorlar ama erkek psikolojisi de hiç kolay değil.  

Bu anlatacağım bey ile çok uzun zaman önce tanıştık, ben daha liseye başlayan ergen bir kızdım. Yaz zamanıydı, tatil için gittiğim bir yerde yanıma gelip bir kaç soru sormuştu. Benden baya büyüktü, (Ama küçük gösterdiği için farketmedim) aramızda 8 yaş fark vardı. Konuştuk, çok iyi anlaştık. Birbirimize her şeyi anlatırdık, hele o yaz uyuduğumu bile hatırlamam. Babasını erken yaşta kaybetmişti, ailesine geçindirmek ona düşüyordu. Bu yüzden üniversite okumamıştı, askerlik yaptıktan sonra başka bir yere taşındı ve orada çalışmaya başladı . Bu zaman diliminde aramızda ki bir tartışmadan (O da acayip saçmaydı. Paylaştığım bir fotoğrafımı kaldırmamı söyledi, bende gurur yapmıştım. 15 yaşında falanım  Benim tanıdığım xxxeee olmadığımı, şuan benimle konuşmak istemediğini söyleyip buluştuğumuz yerde bırakıp gitmişti) taşındığını bile bilmiyordum. Bana bir haber vermemişti. Bu arada bu olanlar 6 aylık dilimde oldu. Ona ulaşmaya çalıştım ama…Zaten uzaktık (Dediğim gibi tanıştık, ayrı şehirlerdeydik) ama iyice benden uzaklaşmıştı, başka ülkeye gitti. Başka ülkeye gidincede bütün hesap, numaralar gitmişti. Zar zor 6 aydan sonra onu bulduktan sonra konuşmaya devam ettik. O her zamanki gibi tanıdığım, sevdiğim adamdı  .

Bu konu iç dökmeye gidiyor artık yazmışken yazayım.

Yine konuşmalar, o sıcak sohbetler. Heyecanlı heyecanlı bana gördüğü farklı şeyleri anlatırdı oradaki. Dil kursuna gidiyordu, uzaktaki bir dayısının sayesinde küçük bir düzenleri olmuştu anladığım kadarıyla. Benimde gözden ırak olan gönüldende ırak olur derler ya, hiç öyle olmadı.(Bu arada tanışalı biz 2,5 yıl geçmişti) Bu 6 ay içinde hep onu görürsem, onu konuşabilirsem bir daha ona ne diyeceğimi düşünürdüm. Kendi kendime hayal kurdum.

İşte artık tam söylemeye karar vermiştim, onu buldum ya! Kaçırır mıyım? Uzaktık ama yinede söylemek istiyordum.Nereden bileyim? Onunda bana söyleyeceği bir şey varmış o gün. İlk sen söyle diye rica ettim, burada bir kıza aşık oldum dedi. Peri kızı gibi, çok güzel. Tanışalı 2 hafta oldu dedi ki sonrasını hatırlamıyorum   Sen ne diyeceksin dedi? Bende hiç dedim, unuttum gitti dedim.   Ne olduğunu hatırlamıyorum o gün. Çok saf bir kızdım. Ben onu ne kadar çok seversem, o da beni o kadar çok sever diye düşünmüştüm. ?

Neyse 20 yaşındayım şuan  aradan 4 yıl geçti.Birbirimizle iletişimi hiç koparmadık. Ve ne zaman konuşsak, hep o ilk günkü samimiyetini sürdürdü.O vatandaşlık almak için bu olaydan 2 ay sonra bir beyaz evlilik yaptı. Geçen yıl boşandılar. Ona evlendiği günden beri yazmıyordum (Bir evliliğini kutlamak için yazdım, konuştuk) Bu yılda doğum günü zamanı onu çevrimiçi görünce yazdım, yine konuştuk. Aslında ben sadece doğum gününü kutlamak istememiştim ama şaşırtıcı bir şekilde sohbeti devam ettirdi (Herhalde dünyanın sonu geliyor) Ve bu konuşmamız beni o kadar şaşırttı ki. Çok özele girmeyeceğim ama, genel olarak beni, o günleri özlediğini yazdı. (Kendisini 6 yıldır tanıyorum, ilk defa hislerini paylaştığını gördüm, hep geyik yapardık) İlk defa geçmişten konuştuk, dediklerimi bu kadar hatırlaması, anı kalsın diye verdiğim şeyleri saklaması beni şaşırttı. Bir ara kendisinin çok duygularını belli etmeyen birisi olduğunu, bu işleri batırdığını söyledi. Neyse. Ben bir şey hissettiğini de düşünmüyorum.Muhtemelen yalnız kaldığı bir dönemden geçiyordu.

Benim merak ettiğim mevzu:

Ona tutunmak isteyen hep bendim. O hiç bana ulaşmadı, 6 ay sonra beni aramayı denemedi. Şimdi ve geçmişte, hep sohbeti başlatan bendim.

Yani bazı insanlar vardır, sen yazmadan o hiç yazmaz. Biliyorum bu insanları fakat hiç aklında değil miydim, geçirdiğimiz zamanlar onun için önemsiz miydi? Bu kadar mı değersizdim diye düşünüyorum. (Bu düşüncelerle ona uzun süre yazmamıştım.)

Bir ihtimalimde, onu rahatsız ettiğim düşüncesiydi. Fakat böyle olsa benimle hiç konuşmazdı diye düşünüyorum.

Tabi onu sevdiğini söylediği günden beri hislerimi açmayı bırak, onu sevdiğimi bilmesini hiç istemedim. Bir şey anlar diye ödüm koptu. Sevdiğimi bırak, hissettiklerimi ona söylemeyi kendime acizlik olarak bildim. Kendisine bunları açıkça hiç söyleyemedim, söylemeyeceğim de.  

Benimde ilk aşık olduğum adam buydu   yarı platonik, yarı gerçek. Uzun yazdıysam kusura bakmayın, hiçbir şeyin yanlış anlaşılmaması için yazmam gerektiğini düşündüm. Yalnız ona yazdığım zaman rahatsızlık mı veriyorum düşünmeden duramıyorum. Buradaki paylaşacağınız düşüncelere göre haraket etmek istiyorum.

Siz ne dersiniz ahali?

Artık yazayım mı?

Yoksa çık artık adamın hayatından mı dersiniz?

Not: Başlığı dikkat çeksin diye Show haber gibi yazdım  

Cevap eklemek için giriş yapmalısınız.

1 Yanıt