Güncel Floodlar En sonuncu Floodlar

Primal_Guardian
  • 1
Floodtör

Beyler Mükemmel saran sex hikayesi buldum part 3 (Yazan devam etmezse final)

  • 1

Şimdilik final dostlar.

-3-

-ESKİ DOST-

“Bu gerçekten gerekli mi?”

Pek az şey yatağa çırılçıplak kelepçeli haldeyken elinde seks topu tutan eski İngilizce öğretmeniniz kadar gerginlik verebilir.

“Söyledim işte. Kızlarım aksini isteyene kadar ses çıkarmanı istemiyorum. Hem korkmana gerek yok. Bu topu ilk kez sen kullanacaksın.”

“İyi ama en azından bir güvenli sözümüz olsaydı.”

“Mızıldanma artık! Kızlar seni ısıracak değil ya. Gerçi biri için söz veremem ama…”

İstemeyerek de olsa seks topunu ağzıma takmaya razı oldum. Gerçi o haldeyken başka bir şansım da yok gibiydi. Topun kemerini iyice sıktıktan sonra yanağıma bir öpücük kondurdu. “Endişelenmene gerek yok. Bizim yakışıklı erkeklerin kıçına bir şeyler sokmak gibi fantezilerimiz yoktur. O yüzden rahatla ve en güzel geceni geçir. Ben sizi köşeden izleyecem.” dedi. Yine de üzerimdeki gerginliği atmama yeterli olmadı.  Beyaz transparan külodunu geçirdiği kıçını sallaya sallaya köşesine gidip oturdu. Eli vajinasının üstündeydi. Bugün onu güzel bir şov bekliyordu. Yan odada daha göremedeğim, isimlerini bile bilmediğim bizi bekleyen iki kızına seslendi.

“Biz hazırız! Hadi gelin!”

Dostlarım, sanırım insan ömrü boyunca ‘gerçekten’ şaşırmaz veya bir kaç kere şaşırır. Hani derler ya ‘nutku tutulmak’… Heh işte, benim o yaşıma kadar nutkum hiç tutulmamış. Hiç dona kalmamışım. Herhalde bir tek o kapıdan penisli iki siyahi kız girse eski sevgilimin, Sinem’in, girmesinin yarattığı şoku yaratabilirdi. Çırılçıplak, yanıma ağır ağır geldi. Yanağımı okşadı. “Merhaba Ferit.” dedi. Tabii cevap verebilecek durumda değildim. O yeşil gözleriyle bana uzun uzun baktı. Ah o yeşil, yemyeşil gözler… İşte o zaman kafamda bir şimşek çaktı. Taşlar yerine oturmuştu. Aynı yeşil gözler, aynı ufak memeler, Canan’ın bizi yakaladığında kimseye duyurmamaya çabalaması, Sinem’in Canan’a karşı gelemeyişi… Canan, Sinem’in hem annesi hem öğretmeniydi. Liseli ergen bir kızın dışlanmaktan korkmasından ötürü, yani tahminim bu yöndeydi, bu bilgiyi okuldan kimse bilmiyordu.

Sinem’e öylesine odaklanmıştım ki diğer kızın çoktan benim aleti eline aldığının farkına ancak varabilmiştim. Adını daha öğrenememiştim ama bu kız Sinem’e kesinlikle benzemiyordu. Bir kere esmer ve kara gözlüydü. Daha etli bir vücudu vardı. Baba tarafına çekmiş herhalde diye düşündüm.

“Tanıştırayım. Kardeşim, Ahu. Ona lisedeki anılarımızdan bahsedince bu geceyi iple çekti.” dedi Sinem. Yanağımı bir kere daha okşadı. Yüzüme iyice yaklaştı.

“Sahi, seni çok özlemişim. Yıllar sonra seni kardeşimle paylaşacağım aklıma gelmezdi. Gerçi bu zevki annem önceden tatmış ama…”

“Yemeyenin malını yerler!” diye hafif inlemeli bir şekilde seslendi Canan. Üstünü çoktan çıkarmış, memeleriyle ve vajinasıyla oynamaya başlamıştı bile. Sinem, annesi haline bakıp güldü. Sonra tekrar bana dönüp annesinin yaptığı gibi yanağımdan öptü.

“Biraz da biz tadına bakalım.”

Olaylar üzerinde hakimiyetim sıfırdı. Haraket edemiyor, konuşamıyordum. Daha olayın şokunu atlatamadan Ahu benim aletimi öpmeye başlamış, Sinem ise yavaş yavaş boynumdan aşağı inmeye başlamıştı. Meme uçlarımı yalıyordu. Garipti. Çünkü bunu yapan genelde ben olurdum. İçim gıcıklanıyordu. Oradan karnıma, sonra da kardeşinin yanına geçti. Sinem penisimin sağ yanını, Ahu ise sol yanını öpüyordu. Sinem’in eksi sakso kabileyetlerinin eksilmediğini söyleyebilirim. Arada dilini değdiriyor, ufak ufak dişlemeyi unutmuyordu. Öte yandan Ahu biraz daha ürkek davranıyordu. Birbirlerinin meme uçlarını okşayıp, öpüşmeye başladılar. Odada, diğer uçta hafif hafif inleyen Canan’ın sesi ve kızların öpüşme sesleri hakimdi. Kesinlikle penisim ve ben harika bir ana tanık oluyorduk.

“Başlayalım mı?” dedi Sinem. “Başı bende.” diye ekledi.

Ahu geldiğimizden beri konuşmamıştı. Gülümseyerek başıyla onayladı. Biraz geri geri gidip taşaklarıma yöneldi. Islak dudaklarıyla emmeye başladı. Sinem de yavaş yavaş penisimi ağzına soktu. Tabii, eklemeyi unutmayayım: yeşil gözlerini benden hiç ayırmayarak…

Penisim o an çifte zevk yaşıyordu. Gerçi Ahu kesinlikle dilini kullanmaktan acizdi ama ikisi de vakumlar gibi emmeyi biliyordu. Sinem tekrar yanıma yaklaştı. Topun kemerini çözdü. Ağzım biraz uyuşmuştu.

“Seni burda görmeyi hiç beklemiyordum.” dedim.

“Şşş. Konuşman için açmadım. Öp beni.”

Yılların verdiği hasretle dudaklarımızı koparırcasına öpmeye başladık. O sırada da penisimi emme sırası Ahu’ya geçmişti. Öpüşme faslı çok sürmeden Sinem suratıma oturdu. Hatırladığım gibi değildi. Farklı kokuyordu. Farklı ve güzel. O an ellerim kelepçeli olmasa vajinasını yalarken bir yandan kıçını parmaklamak isterdim ama sadece ilkiyle yetindim. Artım manzaram sadece Sinem’in beyaz götü ve pembe vajinasıydı. Ben bu ikisine dilimle zevk yaşatırken kardeşler sikimi sömürüyordu.

“Ahu… Açılışı sen yapabilirsin aşkım.” dedi Sinem. Ahu yine bir şey demedi. Yukarıya doğru geldi, penisimi bacaklarının arasına aldı.

“Bahsettiğim kadar büyük değil mi?” dedi Sinem. “Korkma kızım, hadi! Bak sen almayacak içine ben alırım. Mahvoldum burda zaten.” diye seslendi Canan.

Ahu ürkek ürkek başını vajinasına dayadı. İçine girerken sesi giderek artarak inledi. Sinem, kardeşinin dudaklarına yumularak sesini bastırıyordu. Eski sevgilimin götünü yalarken kardeşinin daracık amını sikiyordum. O kadar sıcak ve dardı ki sanki vajinası bana sakso çeker gibi vakumluyordu. Ahu’nun ilk seferinde acı çektiğini biliyordum ama koca götünü kasıklarıma çarptıra çarptıra zıplamaya başladıktan sonra artık zevk aldığından şüphem yoktu. İki kardeş üstümde inleyerek sevişiyorlardı.

“Onu buraya getirmiş miydin?” dedi Sinem annesine. “Ahu’ya versene onu.”

İkisi de üzerimden kalkınca neyden bahsettiklerini anlamak için Canan’a baktım. Elinde vajinasına soktuğu kemerli siyah bir dildo vardı. Ahu onu beline takınca beni korku bastı.

“Onu bana sokmaya düşünmüyorsunuz değil mi?” diye korkuyla sordum. Sinem güldü. “Merak etme. Bu benim için. Ahu ile aramızdaki bir fantezi. Anlarsın ya her zaman bizi doyuracak bir erkek bulmak zor oluyor.”

Rahatlamıştım. Her türlü fanteziye açıktım ama bu ardımı dövdüreceğim anlamına gelmiyordu. Üstelik bu dildo benimki en az iki katı, değişik kıvrımları olan korkutucu bir şeydi.

Sinem kucağıma oturdu. Penisimi kardeşine göre daha rahat bir şekilde içine aldı. Ahu, kemerli devasa siyah dildosuyla arkasına geçip götünü zorlamaya başladı. Kardeşini sikme görevini üstlenince Ahu utangaçlığını üstünden atmıştı. Bir tavşan gibi seri seri o büyük dildoyu sokup çıkartıyordu. Bense kısıtlı hareket kabileyetimle vajinasının yarrak görmemiş derinliklerini genişletiyordum. Sinem acıdan boynumu morartana kadar emiyor, omuzlarımı tırnaklıyordu. Kardeşiyle beraber eski sevigilimi bir süre tost yaptıktan sonra hem penisimi, hem de kıçındaki tırtıklı dev dildoyu çıkartıp üzerime titreye titreye vajinasındaki sularını boşalttı. Derin derin nefesler alıp resmen üzerimi suluyordu. Biraz rahatladıktan sonra geri çekildi. Terli saçları memelerine yapışmıştı. Ahu onu boynundan öpüyor, memeleriyle nazikçe oynuyordu. Onu böyle perişan şekilde görmek beni çok mutlu etmişti.

“Mola vermem lazım. Duşa giricem. Ahu geliyor musun?” Ahu yine başıyla onayladı. Ama ben daha boşalmamıştım. “Merak etme.” dedi Canan. O da terlemişti. “Daha beni sikmedin.” Kızlar duşa girerken Canan yanıma oturdu. Kalkık penisimi okşamaya başladı.

“Bekle!” dedim. “Sinem’in kızın olduğunu daha önce niye söylemedin?”

“Sürprizi kaçırmak istemedim.”

“Peki Ahu… O niye konuşmuyor?”

Derin bir iç çekti. “Sebebini sakso çekerken fark edersin diye düşünmüştüm.”

“Fark ettim ama emin olamadım. Dili mi yok?”

“Evet. Bak Ferit, sana uzun hikayenin kısasını anlatıcam. Sinem benim öz kızım. Ahu ile bir kan bağımız yok. Eski kocam… Neyse işte her şeyi bilmene gerek yok. Ahu da kızım gibidir. Küçükken konuşamaması onun hiç arkadaş edinememesine sebep oluyordu. Çoğu zaman birileriyle kaynaşması için ona ben yardımcı oluyordum. Ama zaman geçti, o büyüdü. Büyümesiyle beraber bazı istekleri oluştu. Kendisine erkek arkadaş bulmasında bile ben yardımcı oluyordum. Bunda o kadar ustalaşmıştım ki bazen Sinem’in hiç ihtiyacı olmamasına rağmen ona da yardım ediyordum. O gün sizi sınıfta görünce anladım ki kızlarımın tek isteği sadece bir erkek arkadaş değil aynı zamanda onları tatmin edecek bir erkekti. O gün sizi sınıfta yakaladıktan sonra kızlarımla ilişkim tamamen değişti. Onlar için en iyisini istiyordum. Gerekirse en iyi erkekleri bile… Kalitesiz ensest pornolarından çıkma gibi durabilirim ama öyle değilim. Onlarla sevişmiyorum. Onlar kendi aralarında sevişiyor ama bu sorun değil, sanırım. Sonuçta aralarında kan bağı yok.”

Tüm bunları anlatırken kelepçelerimi çözmüştü. “Şimdi, her şeyi öğrendiğine göre söyle bakalım. Beni sikecek kadar gücün kaldı mı?” Serbest kalan ellerimle Canan’ı sarmalayıp sırtüstü yatırdım.

“Gücüm var. Tabii şu kelepçeleleri takmak istersen…”

Bunu duymayı bekliyormuş gibi gülümsedi. Dudaklarımdan bir kere öptükten sonra kollarını kelepçelemem için iki yana uzattı. Kelepçeledikten sonra dudağının kenarın başlayarak nazik nazik öperek boynundan aşağı indim. Memelerine gelince durdum. Biraz sıkıp yalamak ve mümkünse uçlarını ısırmak istiyordum. Ona acı vermek hoşuma gidiyordu. O da en az benim kadar zevk alıyordu bundu.

“Çok hoş… Ama lütfen biraz aşağılara in. Sırılsıklamım.”

Gerçekten sırılsıklamdı. Klirotisini dil darbelerimle okşarken işaret ve orta parmağımı içine; yüzük parmağımı da götüne sokmaya karar verdim. Kıvranmaktan kelepçelerini zorluyordu.

“Artık yeter.” dedim. “Sikim seni istiyor.”

“Ben de onu istiyorum Ferit! Nolursun çıkma içimden.” diyip bacaklarının kalçamın arkasında birşleştirdi. Bekletmeden içine girdim. Sahilde yaptığım gibi boynu sıkıp sıkıp bırakıyordum. Bana karşı gelemeyişi beni daha çok azdırıyordu. Dudaklarını, meme uçlarını ısırıyordum. Sanki düşmanımmış gibi sikmeye başladım.

“Ahu koş koş! Ferit, annemizi sikiyor!” diye bir ses geldi. Kurulanmıştı. Arkasından dev dildosuyla Ahu geldi. “Bize de yer var mı?” diye cilveli bir soru yöneltti Sinem.

“Tabii kızlar! Neden Canan’ı biraz rahatlatmıyorsunuz.”

“Olmaz!” dedi Canan. “Ya ben ya onlar! Hepimiz aynı anda olmaz.”

“Kontrolün sende olduğunu zannetmiyorum canım.”

Sinem ve Ahu yıllardır bu anı bekliyorlarmış gibi Canan’ın yanına iki yanına geldiler. Memelerini okşayıp yalamaya başladılar. Canan ilk başta durumdan memnum gibi gözükmesede ben onu sikerken Ahu’nun da onun kliroritisiyle oynamaya başlamasıyla beraber durumdan keyif almaya başladı. Sinem biraz yukarlara, Canan’ın dudaklarına yöneldi. Onu geri çevirmesini bekliyordum ama hiç öyle olmadı. İnlemekten çok iyi öpüşemese de Sinem onu dudaklarını emiyor, ısırıyor, benim için boynunu da sıkmayı ihmal etmiyordu. Hala Ahu’nun taktığı kemerli dildoyu görünce aklıma çok güzel bir fikir geldi.

“Ahu’cum neden benim pozisyonumu almıyorsun? Sinem sen de istersen Canan’a güzel bir şeyler tattır.”

İkisi de gülerek başıyla onayladılar. Canan’ın ise cevap vermeye mecali yok gibiydi ama itiraz da etmedi. Ben penisimi içimden çıkardım. Yerimi Ahu’ya verdim. Sinem ise hemencicik annesinin suratına oturdu. Ben ise yerimi çoktan seçmiştim: Ahu’nun koca esmer götü.

O daha dildosunu sokmadan penisimle kıçını dürtünce arkasına bakıp gülümsedi. Bu herhalde evet demekti. O dildoyu yavaş yavaş Canan’a sokarken ben de onun göt deliğine girmeye başladım. Canan’ın aksine Ahu’nun deliği baya genişti. Annelerinin aksine bu iki kız harbiden anal sevdalısıydı galiba. İlk önce suratında Sinem olmasından dolayı Canan’ın boğuk inlemesi sonra da Ahu’nun inlemesi yükseldi. Sinem, suratına sürtünmeye başlamış bir yandan da Ahu’yu öpüyordu. Ben ise Ahu’nun boynuna yumulmuştum. Fazla haraket etmiyordum çünkü Ahu git gel yaptıkça hem sikiyor hem de siktiriyordu. Tam bir mutlu aile tablosu gibiydik. Hepimiz zevkten dört köşeydik. Bu pozisyondan dakikalarca ayrılmadık.

“Dayanamıyorum!” diye bağırdım. Ahu’nun götüne kitlenerek en derinlere boşaldım. İnlemeler ve gülüşmeler eşliğinde birbirmiz ayrıldık. En çok Canan ter içinde kalmıştı. Gözü dönmüş gibiydi. “Ahu’cum, yavrum… Hepsini kendine saklamadın değil mi? Birazcık bana da ver.” Ahu hemen koşarak Canan’ın yanına gitti. Suratına domaldı. Deliğinden akan döller Canan’ın ağzına ve suratına damladı. Bu manzaradan tiksinmelimiydim bilmiyorum ama o an kendimi Canan’ın diğer yanında inmeye başlamış penisimi suratına dayarken buldum. O hem bende kalan son damlaları istiyor hem de Ahu’nun içine akıttıklarımı yalamaya çalışıyordu. Sinem ise o sırada onun kucağına yüzüstü yatmış kendi payına düşenleri yutuyordu. Annesinin ağzındakileri de öperek ondan almayı da unutmuyordu. Dölümden tiksinen o eski kız artık yoktu.

O gece çırılçıplak herkes birbirine sarılarak uyudu. Sabah olduğunda ben hariç herkes giyinmişti. Kızları tek tek öpüp ben de giyindim. Tatilimin son günüydü. Uçağı kaçırmadan vedalaşıp gitmem gerekiyordu. Canan banyodayken yanına gidip boynuna bir öpücük kondurdum.

“Benim artık kaçmam gerekiyor.”

Elini eşofmanımın üzerine attı. “Borcunu artık ödemiş oldun. Ama istersen İstanbul’da yine görüşebiliriz.”

“Mutlaka görüşeceğiz.” dedim ve banyodan ayrılıp makyaj çantasını karıştıran Sinem’in yanına gittim. Beni görünce hemen boynuma atladı.

“Ferit! Seni çok özlemişim… Sonra yine görüşelim olur mu?”

“Olur.” dedim. Biraz öpüştük hatta elleştik. Eski günlerdeki gibi…

Beni kapının yanında bekleyen esmer güzeli Ahu’nun yanına gittik.

“Ahu’cum ben gidiyorum. Annen ve kardeşin İstanbul’da da görüşmek istiyor. Ben senle de görüşmeyi çok isterim. Enfes bir kızsın. Şimdilik görüşmek üzere.”

“AEHÖHÜHÜH HEHİH!”

-FİNAL (Şimdilik)-

Cevap eklemek için giriş yapmalısınız.