Bizim orda balıkcı şakir var takılmış agına , düşünmüş bunu kime kakalarım diye cevredede babamın üstüne yolunacak kaz yok, yakalamış babamı bogazından “hele bak piç yegenim ıstakoz var taze sarem sana” diyince babamda tamah etmiş almış ulan milletin babası doploya, fiorinaya filan tamah eder bizimki ıstakoza ya.
Getirmiş eve bayramlıgı yeni alınmış velet gibi gülerek girdi içeri, nasıl gülüyor dedemde soruyor ” ne gülüyonlan cavur tohumu” diye sonra başlıyor dedem anlatmaya “zamanında babanı ne doktorlar ne mühendisler istedide vermedik” diyor, dede diyorum bu işte gariplik var sonra gülmeye başlıyo agzındali kırk senelik takma diş fırlıyo rövaşata filan çekiyo biz bi gülüyoz agzındaki damak alt cenesine filan yapışıyo ya neyse.
Anneme ıstakozu vemiş babam, annem korkmuş lan ilk defa ıstakoz yiyecez, ben selfie filan cekildim ıstakozla dedem sopa demirinin ucuna taktı ıstakozu “biz yunanı böyle yendik” filan diyo, babannemde koltukta ölmüştü iki hafta önce hala orda oturuyo hiç ellemedik.
Annem zor zahmet pişirmiş yanına kumpir filan dogramış tam ingiliz soylu aileleri gibi hissediyoruz hepimiz, dedem ferrez giymiş röptaşambır diye, annem beş cayını yapıyor, babam pro diye sarma kagıt içiyor çok asilzade olmayan cok asil bir aileyiz.
Annem getirdi sofraya, getirir getirmez dedem kırdı bacagını catır diye bir ses cıktı, hani köpegin önüne kemik atarsında katır kutur ses cıkar, agzında cevire cevire yer ya ha işte öyle.
Babamda palayla vurdu bir vuruşta ikiye böldü ıstakozu, annem “ben örümcek yemem” diyor babam su testisiyle kafasına vuruyor “neddin gadın sen, zenginle gibi yemek yeyoz hala mısmızlanıyon” filan diyo, dövüşerek yedik ıstakozu en sonunda gögüs kemiginide koltukta ölen babannemin agzına tıktı dedem bide espri yapıyo “goca garı ölmüşlerin ruhuna de” diyo bide yannan gibi gülüyo.
Bir dahaki haftayada ahtapot yicez ben okuldan izin aldım hazırlık yapıyoz.