Güncel Floodlar En sonuncu Floodlar

surisuribombom
  • 0
Amk n*wi

Atalarımız Oruspu Çocuğu Mu?

  • 0

Atalarımız Oruspu Çocuğu Mu?

Merhaba arkadaşlar, bazı atasözleri var ki çoğu zaman yanlış çıkıyor. Misal: “Baba oğula bağ bağışlamış, oğul babaya bir üzüm salkımı hor görmüş.”

Bu atasözünün bizzat bizim sülalede tutmuyor. Biraz uzun olabilir ama anlatayım.

Biz Çorum’un Alaca kazâsındanız (Ek bilgi: Alaca’yı bilen arkadaşlar bizi Alevi sanabilir ama değiliz hatta sırf Alevi olmadığımız için 21 Mart’ta atalarımızın şerefine ateşin etrafında döneriz.) Bizimkilerin dediğine göre hafız soyundanmışız ama ne zaman o deyyus büyük dedem Osman doğmuş düğüm kopmuş. Aslında gençliğine kadar iyimiş amma büyük büyük hafız dedem onu İskilipli Şeşu hocaya eğitim için gönderdikten sonra her ziyarete geldiğinde biraz biraz değişiyormuş. 1925 senesinde artık temelli dönmüş çünkü büyük büyük dedem Ömer bu dünyadan göçmüş. Bizimkiler hemen evde toplanmışlar ve Osman dedem gelene kadar kendi akıllarınca bir dağıtım yapmışlar ama Osman piçinin Alaca’ya bir girişi varmış ki bugün halen halk ağzında anlatılır, sanki babası ölmedi ibnenin. Osman geldikten sonra: “Sikerim yapacağınız dağıtımı, tek erkek benim bu yüzden her şey benim. Hem size bir şey vermiyeceğimi mi düşünüyorsunuz?” demiş ve zaten o son laftan sonra ne diyebilirsin ki? Annem “aslında ilk geldiğinde çok iyi olduğunu ve Ömer dedeme hayratlar yaptırdığını dualar okutturduğunu söyledi.” amma sadece türbesini görsem bile piç her yerde piçtir, bu ibnenin göz boyadığı belli. Annem’in o hayrat ve dua dediği şey: dağın tepesine iki tane çeşme ve Dönme Hacivat hocanın 40 günlük duası. Her şey bundan sonra başlıyor. Bizim Osman Alaca’nın alevi dedelerinden izin alıyor -sanki padişah piç- ve Cemevi ile Cami karışımı bir medrese kuruyor. Ahali: bu ne Osman nereden gördün bunu? diye sorunca Bizimkisi, İskilip’te işler böyle yürüyor demiş. Sence Ahali ses eder mi? Hayır tabii. Çünkü Alaca’nın %70 bizim. 1 sene sonra İskilipli Şeşu piçi kazığa oturuldugunda bizim ahali kesin bu medrese yüzünden kazığa oturttular diye gitmişler salonlarındaki Ceylan motifli asılı halılarını Gazi paşa motifi ile değiştirmişler. Bugün hala Alaca’ya gitseniz birçok evde bulabilirsiniz. Ama bizim kaşar Osman bu haberi alır almaz hemen o medreseyi -ki en değerli arazimizmiş- Nurculara bağışlamış. Nurcular da Alaca’da ateist olmadığını görünce medreseyi kapatmışlar ama tapu halen onlarda. Bizim Osman inzivaya çekilmiş ve 3 yıl boyunca yavaş yavaş malları satmış ta ki ekonomi çökene kadar. Bizimkisi Ankara’ya gitmek için hemen hazırlanmış. Annem ve anneannem: “sadece büyük ev ve iki tarla kaldı nereye gidiyorsun? Biz açlıktan ölelim mi?” demişler ama Osman: “daha çok para kazanıp geleceğim sabredin” demiş. Osman yolda giderken çekik gözlü ama ağzı iyi laf yapan bir abdal görüp yanına almış. Osman Abdal’a: “Buralardan alabileceğimiz genç kızlar var mı?” diye sormuş. Abdal: “Buralarda mum söndüler vardır ama bakire değildir.” deyince bizim osman “ooo daha iyi” demiş ve 7 kız alıp Ankara’ya varmış. O sıralar Ankara’nın en iyi semti Ulus ve gitmiş oradan iki tane dükkan aldıktan sonra herkesin tahmin edebileceği gibi “pavyon” kurmuş ve hatta pavyonun ismi annemin kızlık soyadı. İyi ki soyadı baba tarafından geliyor. Bizim çekik gözlü abdal ve 7 kız ile paraya para dememiş, o ilk mecliste ve Anadolu’dan Ankara’ya ziyarete gelen ne kadar ağa varsa hepsi bunun oraya damlamış. Devlet, bir şey demiyor çünkü çok saglam vergi alıyor ve gelen o köylü ağalar meydanda gezmektense bunun pavyonda yiyip sıçtıktan sonra gidiyorlar. Bu arada annemlere de para yolluyor ama fazla değil. Bu olay 10 sene devam ediyor Atatürk olmüş vs. biliyorsunuz işte. Bizimkisi servetine servet katmış. Atatürk’ün ölmesine fırsat bilen Ankara valisi Atatürk’ün ölümünden 5 ay sonra dedemi bir sikiyor. Ulus’un imajına zarar verdiği için varlığının neredeyse hepsine el koyuyor. (Ek açıklama: Sağ olasın valim kim olduğunu bilmem ama adın meydanlara layık). Ama değişen imaj daha düzelir mi? Hepinizin bildiği gibi Demokrat Parti ve sonrası Ulus artık pavyonlar semti oluyor. Osman piçi beli götü sarkmayan bir kadını seçmiş ve çekik abdal dahil hepsini siktir etmis. Köye döndüğü zaman annem ve anneannem yüzüne tükürüyor ve bunu kovuyolar -Bu arada Çorum’daki ilk feminist harekettir-. Bunun tepede tapusuz küçük bir evi varmış. Kadını da oraya götürüyor ve kasabaya inip son kalan paralarıyla 100 metre öteden parlayan çatal-bicak seti vb. ürünler alıyor. Tabii annemler bunu duyunca artık sittin sene bununla konuşmuyorlar. 1 sene sonra yastık altında kalan parası ile Alaca’yı terk edip Ankara’ya gitmiş diyorlar. Herkes orada öldüğünü söyler. Annem de artık 35 ten sonra köyün fakir cobanıyla evlenmiş. He, O çekik gözlü abdal var ya dedem için şiir bile yazmış lan, ahali ara sıra bunu söyler:

Çarşıda pazarda insan beğenmez

Medrese kaçkını softa bozgunu

Selam vermek için kesan beğenmez.

Alemi ta’n eder yanına varsan

Seni yanıltır bir mesele sorsan

Bir cim çıkmaz eğer karnını yarsan

Camiye gelir de erkan beğenmez

….

Tamam, artık yeter!
Dürüst olmam gerekirse bu kadar detaylı anlatmamın sebebi aslında atasözü değil bende mevcut olan bir dert. Bu dert yüzünden şehre goctukten sonra pazıları eriyen çoban babam her akşam eve geldikten sonra benim üzerimde antreman yapıyor. Doktor’a gittik ama çaresi yok, genetik olabilir dedi. Doktor yanılıyor dedim ta ki dedemin tepedeki evinde bir kağıt parçasına yazdığı şu şiiri bulana kadar:

Yolda gel dedim geldin

Ağzını aç dedim açtın

Gözünü yum dedim yumdun

Her şeyi yaptın ama ben batınca niye gittin ulan

Gözün gibi deliğin var

Sazın gibi ahın var

Param kadar aşkın var

Her şeyi yaptım ben batınca niye gittin ulan

Yaren var yanımda

Ama etmiyor bir Eren

Ya sen gel ya ben, yetti ulan

Her şeyi yaptım ben batınca niye gittin ulan

Kalenderler gibi yola düşeceğim

Şansım ya ak yahut kara

Gitmeden toprağa isterim bir daha

Her şeyi yaptım ben batınca niye gittin ulan

Cevap eklemek için giriş yapmalısınız.