Benim adım Racham Sarranid’in güney çöllerinde yer alan haritada bile bulamayacağınız kadar küçük bir yerleşim yerinde dünyaya geldim. Babam Randhall Vaegir Krallığında en çok aranan tundra haydutlarının en azılı grubunun başındaydı. Namı o kadar büyüktü ki bir gecede yüzlerce kervanı ve onlarca köyü yağmaladığı hakkında efsaneler şehir ozanları tarafından anlatılırdı.
Onun liderliğinde Tundra haydutları tüm Kalradya topraklarında yankı yarattı. Annem Elona ile bir köy yağması sırasında karşılaştılar birbirlerinden hoşlandılar canını bağışlayıp yanına aldı. Bu durum grup içerisinde alay konusu oluyordu. Her yıl grup içinde yapılan oylama ile yeni bir Grup başı seçimi yapılırdı Gebrael babam ile çocukluk arkadaşıydılar ve onun yükselişini yıllarca belli etmeden kıskançlık ve kin besledi.
Bu yılki oylamayı kaybetmek istemiyordu bunu düşünmesi bile onu çıldırtıyordu. Babam bir haydut olsa da prensipleri vardı kadın ve çocuğa asla zarar vermiyordu direniş göstermeden teslim olan kervanlarda katledilmiyorlardı. Babam bir gün eski dostu Gebrael ile birlikte yağmaya çıktılar yolda küçük bir kervanla karşılaştılar babam kervanda kadın ve çocukların olduğunu gördü dikkate alınmayacak kadar küçük olduğunu söyledi fakat Gebrael şakayla karışık tepki gösterdi.
Kalradya yıl 1230
Yer: Tundra Haydutluğu.
“Gebrael: Ayağımıza gelen ganimeti ne zaman geri çevirdik Randhall? Yoksa yumuşamaya mı başladın eski dostum.”
“Randhall: Yıllardır bu işte birlikteyiz bizler kendilerini savunamayan köylüleri değil sadece soyluları soyarız yoksa çapulculardan ne farkımız kalır? Eski dostum.”
“Gebrael: Saçmalık! Elona denen kavaşe senin aklına oyunlar oynadı senin merhametin hepimizin ölümü olacak!”
“Randhall: Kadınım hakkında düzgün konuş Gebrael! Eski zamanların hatrı olmasa boğazını keserdim! Söylediklerin kulağın duymuyor tanıyamıyorum seni artık”
Randhall ile Gebrael şiddetli bir tartışma yaşadılar neyseki gruptan birkaç kişi araya girdi birbirlerini boğazlamalarını engellediler. Yağmayla geçen bir yazın ardından Vaegir Krallığının Maraşeli Lord Doru Tundra haydutlarına kesin çözüm arayışı içindeydi, Radoghir Kalesinde bir ziyafet tertileyip Krallığın soylularını davet etti.
“Lord Doru: Evime hoş geldiniz Vaegir Krallığının değerli insanları Lordlarım, Leydilerim, Büyüklerim, Küçüklerim Ve Yüce Kralım Yaroglek Tekrardan Hoş geldiniz.”
“Vaegirli Soylu: Etkileyici bir konuşma Efendi Doru fakat bizi buraya sadece ziyafet için çağırmadığını düşünüyoruz Topraklarımızın baş belası Tundra Haydutlarının kökünü kazımak için bir çözüm bulduğunu işittik.”
“Lord Doru: Elbette bende tam o konuya geliyordum Değerli dostlarım hepimizin bildiği gibi Krallığımız zor zamanlar geçiriyor bu kriz zamanını, sen, ben değil biz olursak birlik olursak aşabiliriz, bütün bir yıl Tundra haydutluğu ile yaşadığımız sorunu kökten çözmek için beyin fırtınası yaptım ve bu işi kas gücüyle değil aklın yoluyla çözmenin bir yolu olduğuna kanaat getirdim.”
“Kral Yaroglek: Ne demek istiyorsun Doru? Lafı eveleyip gevelemeden lütfen söyler misin artık.”
“Lord Doru: Çözümüm şu bildiğimiz gibi Tundra Haydutları son birkaç yıldır bu kadar faaller geçmiş yılların kayıtlarına bakarsak köyleri saymıyorum basit bir yük kervanına bile, saldıramayacak kadar sıradan bir çapulcu çetesiydiler araştırmalarım sonucu Randhall adında bir liderleri olduğu ve organize hareket edebilmelerinin tamamen o adama bağlı olduğu ortaya çıktı.”
“Vaegirli Soylu: Demek istediğin yılanın başı Randhall onu oyun dışı edersek bütün grup dağılır.”
“Lord Doru: Tam üstüne bastınız değerli efendi.”
“Kral Yaroglek: Peki farz edelim o adamı ortadan kaldırdık tekrardan yeni bir lider bulmalarını engelleyecek olan şey nedir?”
“Lord Doru: Bunu da düşündüm Yüce Kralım Randhall Sıradan bir haydutmuş gibi kesmeyeceğiz şayet bunu yaparsak Şu anki hallerinden çok daha fazla organize olmalarına neden oluruz esir alıp ibreti alem olsun diye Başkentimizde Reyvadinde halka açık bir yerde idam edeceğiz bu Tundra haydutlarına gereken cevabı verecektir.”
“Vaegirli Soylu: Peki neyi bekliyoruz? Siz Krallığın Maraşelisiniz toplayın ordularımızı sürün üstlerine.”
“Lord Doru: Lütfen… 60 yaşındayım 40 yıldır Vaegir Krallığına görevimi sorgusuz sualsiz Sadaketim ve onurumla sürdürüyorum Krallıkta üst üste 3 kere Maraşel seçimini kazandım, İşimi bir daha sakın bana öğretmeye kalkmayın çünkü tekrarında otoriteme yapılan bir hakaret olarak algılayıp olayı kişiselleştiricem!”
“Vaegirli Soylu: Özürlerimi kabul edin lütfen patavatsızlığımı mazur görün tekrarı olmayacak sizi temin ederim.”
“Lord Doru: Uyarımı yaptım devamı halinde biri ölür acı içinde. Tamam! Konumuza dönelim, inanın dostlarım bende en az sizler kadar nefret besliyorum bu Tundra çetesine ama gerçekçi olalım Randhall ordularımız ile yaklaşmamızın imkanı yok bu ormanları avucunun içi gibi biliyor muhtemelen bu ziyafetin aslında onunla ilgili olduğunuda yakında öğrenecektir şehirlerin köylerin her köşesinde casusları var fareler gibi ve bu konu hakkında elimizden pek bir şey gelmiyor Randhall şaşırtacak bir plana ihtiyacımız var beklemediği anda ve beklemediği kişiden gelmesi lazım bunu yapabilmemiz için bir şeyler düşündüm Randhall yerini bize söyleyecek olan Tundra haydutuna kendiyle beraber seçtiği 9 kişiye AF çıkarılacak. Ödül olarak da 10.000 dinar verilecek tek şart Vaegir Krallığından gitmeleri olacak.”
“Kral Yaroglek: Mantıklı fakat ona ihanet edecek kadar ondan nefret eden bir haydut nereden bulabiliriz? O adam Tundra Haydutlarını Tüm Kalradya kıtasında duyurdu adamları tarafından seviliyordur muhtemelen, ve 10.000 dinar büyük bir meblağ.”
“Lord Doru: Bu planın başarılı olduğunu varsayarsak götürüleri ile getirileri arasında dağlar kadar fark var kesenin ağzını açmalıyız ve “Tundra Haydutluğu” efsanesini kenara bırakırsak özünde onlarda bir grup çapulcu, Kötü giden bir yağma liderleri hakkındaki fikirlerini çabucak değiştirecektir şehirlerdeki bütün Tellallara söylensin bu haberi yaysınlar.”
Aradan geçen birkaç hafta sonra Grup Başı seçimleri yapılacağı Haydutlukta duyuruldu, Kurallar şunlardı yapılan oylamada en çok hangi isim çıkarsa ya da oylar eşit ise adaylar arasında ölümüne teke tek dövüş sonucunda hayatta kalan grubun liderliği alıyordu kamp ateşinin etrafına toplanıldı oylama başladan önce adaylara konuşma şansı verilir son dakika Gebrael kampın ortasında adaylığını koydu.
“Gebrael: Duyduk Duymadık Demeyin! Bu yıl bende adayım! Uzun yıllardır Grup Başılığımızı yapan Randhall hakkını yemek istemiyorum onun sayesinde topluluğumuz gelişip serpildi, fakat artık o tanıdığınız adam değil! Aranızda onu benden daha iyi tanıyan yoktur eskiden ona Acımasız Randhall derdik! Çünkü eliyle bir adamın kalbini sökebilecek kadar soğuk kanlıydı Elona denen kadının grubumuza soktuğundan beri aklı yozlaştı! O kadına olan duyguları hepimizin ölümüne neden olacak buraya yazıyorum! Aşk zayıflıktır! İleride aşkı ile sizin aranızda seçim yapmak zorunda, kaldığında ne olacak peki? Sizleri yüzüstü bıracak elbette! Beni seçin rahmetli babamın ruhu üstüne yemin olsun Tundra Hükümdarlığı kuracağım! Duyduk duymadık demeyin dostlar.”
“Randhall: Yoldaşlarım! Ben Anamı Babamı hiç görmedim belki de hiç görmediğim bir kardeşimde var asla bilemeyeceğim sizler benim Abim, Kardeşim, Anam, Babam, oldunuz birlikte büyüdük birlikte ağladık birlikte güldük siz olmasaydınız ben bir hiçtim Şu anki olduğum adamda hepinizin emeği var Vaegir soylu köpeklerinin asla anlayamayacağı tek şey aramızdaki bağdır onlar bizleri para için insan öldüren yankesiciler, hırsızlar, çapulçular, bellemişler ama biz bundan daha fazlasıyız biz hükümdarlara, satılık bir kılıç olmak yerine kendi kararlarımızı alabilen bir topluluk kurmak için bu yola baş koyduk özgürlüğümüzü istiyoruz! Onlar beni sizlerin kralı olduğumu sanıyorlar ama yanılıyorlar bizler aynıyız Lordlar, Leydiler böyle unvanlara ihtiyacımız yok insanlarımızı alt tabaka üst tabaka diye ayırmamıza gerek yok! Bizler eşitiz biriz tekiz. Yolumuzu çok vahşi bulanlar var sorarım sizlere Grup Başı olduğumdan beri tek bir masumun kılına zarar gelmiş mi? Yağma yapıyor olabiliriz bunun sebebi bize başka şans vermemeleridir bu topraklarda bizimde yaşama hakkımız var bizimde atalarımız kanlarını bu topraklara akıttı gerekirse bizde uğrunda akıtırız Gelin arkadaşlar Geleceğimizi Birlikte Yaratalım! Daha fazla uzatıp vaktinizi almak istemiyorum söyleyeceklerim bu kadar hak eden kazansın”.
Randhall konuşmasından sonra herkes ismini haykırmaya başladı oylamaya bile yapılmasına gerek kalmamış bu yılda liderliğini korumuştu adamları omuzlarının üstünden inip. Çadırına çekildi Elonayla zaferini kutlamak için.
“Randhall: Yine kendini çok yormuşsun bütün gün kampın çamaşırı bulaşığı derken yıpranıyorsun en azından yemek için yanına yardımcı koyalım.”
“Elona: Ben hayatımdan memnunum Randhall kendinde söyledin hepimiz eşitiz benim kişisel yardımcım olsaydı haydutlukta nasıl karşılanırdı? Kamptaki diğer kadınlardan bir ayrıcalığım olursa bunu açıklayamazsın benim yüzümden yeterince başın bela da isteyeceğim en son şey isyan çıkması.”
“Randhall: Beni düşünmene gerek yok aşkım liderliği bu yılda kaybetmedim şükür.”
“Elona: Çok etkileyici bir konuşmaydı bende bu gün senin neyine aşık olduğumu düşünüyordum cevabını aldım galia.”
“Randhall: Hmmm… Baksen neymiş peki cevap.”
“Elona: Hitabet yeteğin tabii ki de yoksa köyüme saldıran bir hayduta aşık olacağım dünyada aklıma gelecek en son şeydi.”
“Randhall: Gel bakalım şuraya bende senin neyine aşık oldum onu anlatırım yatakta.”
Ertesi gün Gebrael haydutluktaki çardakta adamıyla oturup dün geceki seçimi tartışıyorlardı.
“Gebrael: Yahu bu adam nasıl beceriyor her yıl aklım almıyor konuşmasını tarafsız biri olarak dinleseydim ben bile ikna olmuştum!”
“Tundra Haydutu: Hahahaha patron ne adamsın ya.”
“Gebrael: (Kafasına vurur) Aptal! Zaten Çin’lerim tepemde turnuva veriyor bir de senin patavatsızlığını kaldıramam şuracıkta deşerim domuz gibi!”
“Tundra Haydutu: Ahhh… Kusura bakma patron beni bilirsin susamıyorum işte.”
“Gebrael: Neyse ne! Kafa açma sabah sabah domuz dedimde aklıma geldi midem kazındı git kilerden dünden kalan domuz pastırmasını getir plan yapmam lazım boş mideyle düşünemiyorum.”
“Tundra Haydutu: Patron…”
“Gebrael: Ne var oğlum niye hala buradasın sen ecelinemi susadın sabah sabah alacağım aklını kalacan elimde LAN.”
“Tundra Haydutu: Kızma patron ya bir şey itiraf etmem lazım… Şey dün gece bende acıktım kilerde karşıma çıkan ilk şeyi yedim o dalgınlıkla dikkat etmedimde şimdi hatırladım, Senin pastırmaydı galiba.”
“Gebrael: (Sansür)…(Sansür)…(Sansür)…”
“Tundra Haydutu: Patron ne diyorsun bir şey anlamıyom?”
“Gebrael: RTÜK yakalandık iyi mi?”
“Tundra Haydutu: RTÜK ne patron?”
“Gebrael: Ne bileyim LAN birden çıktı ağzımdan neyse nerede kalmıştık gel LAN burayaaa! Yemeyimi yersin haaa!”
“Tundra Haydutu: Vurma patron ahhh… Vurma…”
Kampta bütün bunlar yaşanırken Lord Dorunun Tundra haydutları için kurduğu plan tıkır tıkır işliyordu tüm Vaegir krallığının şehirlerinde köylerinde, Tellallar 7/24 naklen yayın yapıyormuşçasına AF haberini yayıyorlardı.
“Curaw Şehiri Tellalı: Duyduk Duymadık Demeyin! Özelliklede Şehirdeki Tundra Haydutluğunun Casusları Randhallın yerini Maraşelimiz Lord Doruya söyleyenlere kendi dahil seçtiği 9 kişiye AF çıkacaktır verdikleri bilgiler doğrultusunda Randhall yakalanırsa Krallıktan kıllarına dahi zarar vermeden salınacaklardır ve çömertçe ödüllendirileceklerdir ödül 10.000 dinar! Evet ohhh yeaahh diye sesler duyuyor gibiyim yanlış duymadınız 10.000 dinar! Duyduk Duymadık Demeyin!”
“Curaw Şehrindeki Casus: Bu haberi derhal Randhall bildirmemiz gerekiyor eğer hasımlarından biri öğrenirse bu topluluğumuzun falaketi olur.”
Randhall sadık olan casuslar Haydutluğun yolunu tutmuştu ne yazık ki Gebrael aralarında casusları vardı ve daha önceden tembiğlenmişlerdi eğer Randhall hakkında önemli bir bilgiyse Haydutluğa ulaşmaması gerekiyordu bu yüzden Gebrael casusları hepsini katletti bu sıralarda Tundra Haydutluğunun çeşme başında Elona çamaşır yıkıyordu.
“Elona: Siz hiç yıkanmaz mısınız? Bu kıyafetlerin hali ne böyle hem de dereye bu kadar yakınken her yer su mübarek.”
“Tundralı Kadın Haydut: O sularda kolum kadar piranalar var güzelim hızlı bir ölüm aramıyorsak dereye adım atmayız.”
“Elona: Peki kamptaki kadınla erkeklerin aynı çadırlarda yatmaları? Bu hiç sağlıklı gelmiyor bana.”
“Tundralı Kadın Haydut: Kendi işine bak! Arada Randhall olmasa seni çoktan köpeklere yem etmiştik senin neyinden hoşlanmış anlamıyorum biz senin yaşantına burnumuzu sokmaya çalışmıyoruz, sende aynısını yap yoksa o güzel burnunu kırarım.”
“Elona: Anlamak için o bitli kafanı yormana gerek yok aynaya kısa bir süre baksan görürdün sebebini.”
“Tundralı Kadın Haydut: Ne diyorsun LAN sen!”
“Gebrael: Hey hey hey! Ayrılın! Ayrılın dedim! ”
“Tundralı Haydut: Ahaaa kadın kavgası hahaha.”
“Gebrael: Öküzün trene baktığı gibi bakacağına ayırmamda yardım etsene LAN dingil!”
“Tundralı Haydut: Tren ne patron?”
“Gebrael: Ne bileyim oğlum çok uygun bir kelime gibi geldi cuk diye de oturdu, yardım et dedim.”
“Elona: Ohh… Buranın kadınları erkek gibi vuruyorlar arkadaş eski kocam bile bu kadar sert vurmuyordu sağ ol Gebrael yardımın için yoksa pestilimi çıkartırdı bu karı.”
“Gebrael: Senin için yapmadım Randhall için yaptım ben buradayken sana bir şey olsa ona nasıl cevap veririm değil mi daha dikkatli ol bunlar senin tanıdığın köydeki kadınlara benzemek adamın ciğerini sökerler.”
“Elona: Aman duyarlı dost ayakları yapma bana ben yemem.”
“Gebrael: Bu da ne demek şimdi?”
“Elona: Şu demek senin gibililerinin ciğerini bilirim demek iki yüzlü şerefsizin tekisin demek o yanındaki yarım akıllı adamınla Randhall arkasından kuyu kazdığını biliyorum demek.”
“Tundralı Haydut: Ahaha patron bana yarım akıllı dedi… Yarım akıllı…yarım akıl… Şimdi düşündümde bu iltifat değil galiba.”
“Gebrael: LAN bir sus sen… Bana bak Elona mısın nesin ayağını denk al çünkü yanında Randhall olmadığı gün gelecek ve benim de yakında söyleyecek birkaç sözüm olacak sana o sözleri söylemeye başladığımda buralarda olmak istemeyeceksin bu gün söylediklerin için yakında keşke doğmasaydım diyeceksin!”
Randhall grubuyla bu sıralarda yağmadan haydutluğa dönmüştü…
“Randhall: Bu gün iyi mal kaldırdık sayım yapıldı mı?”
“Tundralı haydut: 50 fıçı bira 25 testi şarap 10 çanak tereyağı 100 tane ekmek”
“Randhall: Malları kilere yerleştirin akşam güzel bir ziyafet verelim Grup Başılığımın 4. yılı kutlama için güzel bir zaman.”
“Elona: Randhall bakar mısın aşkım.”
“Randhall: Neyin var huzursuz gibisin?”
“Elona: Huzursuz evet içinde bulunduğum durum için doğru kelime bu olabilir, Gebrael beni huzursuz ediyor.”
“Randhall: Ne yaptı seni rahatsızmı etti?”
“Elona: Hayır ama onda beni rahatsız eden bir şeyler var sinsi bir tip arkandan işler çeviriyor diye düşünüyorum.”
“Randhall: Gebrael 9 yaşından beri tanırım birlikte büyüdük inan bana çocukken en nefret ettiğim arkadaşım oydu, yani kolay sevebileceğin tiplerden değildir her zaman iyi anlaşamayız ama bu işlere birlikte başladık hayatımı onlarca kez kurtarmıştır.”
“Elona: Sadece dikkatli olmanı istiyorum Grup Başılığını bu yılda sen aldığın için kıskanmış olabilir böyle tipler içindekini dışarıya yansıtmaz biriktirir ve patladığında etrafa çok zarar verirler hatta kendilerine bile, sana bir şey olmasını istemiyorum ona fazla güvenme.”
“Randhall: Elona aşkım ben babama bile tam anlamıyla güvenmem zaten bu yüzden hala hayattayım ama anlıyorum seni daha çok dikkat ederim.”
Haydutlukta akşam saatlerine doğru çardakta Gabreal ve yardımcısı ile günün değerlendirmesini yapıyorlar.
“Gebrael: Elona fazla hafife almışız sandığımdan çok daha zekiymiş hatta Randhall fark etmedi bunca şüpheli hareketlerimden kadın anlamış, adımlarımızı artık çok dikkatli atmalıyız ufacık bir hata yaparsak grup bizi parçalar büyük ihtimalle Elona benim hakkındaki şüpheleriyle ilgili Randhall uyaracaktır umalımda fazla kulak asıp bu işi ciddiye almaz Grup Başı Seçimleri hayal oldu grubun başına solucan gibi girmiş adam öldürseler seçmezler beni ulan hep 1-0 gerideyim bir koz geçmesi lazım Randhalldan kolay ve kestirme bir kurtuluş lazım.
“Tundralı Haydut: Patron…”
“Gebrael: Ne yapmalı etmeli ( Volta atıyor) Randhall kurtulmam lazım.”
“Tundralı Haydut: Ya Patron.”
“Gebrael: Ne var LAN sıçan surat!”
“Tundralı haydut: Oldumu şimdi bu laf patron kalbimi kırıyorsun bizimde bir giderimiz var.”
“Gebrael: Yemin ediyorum şuraya sıçsam senden daha şekilli bir şey çıkartırım dingil!”
“Tundralı Haydut: Büyük Planımız ilgili önemli bir haber getirmiştim ama bu sıçan suratı dinlemeye bile tenezzul etmeyeceksin anlaşılan (Ağlar)”
“Gebrael: Ne haberi?”
“Tundralı Haydut: Şehirlerdeki Casuslarımızdan gelen Randhall hakkında önemli bir bilgi. (Ağlamaya devam eder)”
“Gebrael: Ağlayıp Durma LAN Karı Gibi! Söyle Artık!”
“Tundralı Haydut: Ne?”
“Gebrael: Yani demek istediğim brad pitim benim johnny deppim benim söyle yavrum söyle abine haberi.”
“Tundralı Haydut: Onlar kim patron tanıdık mı?”
“Gebrael: Bu günde bana yukarından vahiymi iniyor arkadaş 11. yüzyıldayız LAN! Ne brad piti ne treni ne RTÜK adam gibi yaz şu hikayeyi yazar!”
“Tundralı Haydut: Neyse patron unutmadan söyleyeyim şu haberi. Şehirlerdeki casuslarımızın duyduklarına göre Lord Doru Randhall yerini ötene AF çıkarıyorlarmış hemide 10.000 dinar verecekler!”
“Gebrael: Ne! Ulan neden bu kadar bekledin söyleseydin ya daha önceden Gavat Randhall öğrenseydi benden önce tek fırsatımızda elimizden uçup gidecekti!”
“Tundralı Haydut: Merak etme patron Bu haberi bilen sadece bizim Casuslar diğerlinin hepsi halledildi ayriyeten sen söylersin ya Acele işe şeytan karışır bende acele etmek istemedim uygun zamanı bekledim.”
“Gebrael: Onları da öldürt! İkimizden başka kimse bilmemeli çok önemli bir koz ele geçirdik başka bir şey dileşey mişim olurdu galiba. Aferin LAN, Şaşırttın beni hep böyle ol ciğerimi ye benim (Alnını öpüyor).”
“Tundralı Haydut: Güven sen bana ya abisi.”
“Gebrael: Tamam Abi… Ne diyorum LAN ben ne abisi! Şimdi sabaha doğru Randhall yanına git bir yerden bilgi aldık falan de, zengin bir tüccar kervanı uydur bir şeyler haydutluktan başka türlü şüphe çekmeden ayrılamayız Lord Doru Kalesine gideceğiz ikimiz anlaştık.”
“Tundralı Haydut: Anlaştık… Patron unuttum söylemeyi AF şartlarında sen dahil yanında 9 kişi daha götürebiliyormuşsun.”
“Gebrael: Güzel fakat haydutluktaki adamlara güvenemeyiz Randhall ötebilirler dışarıda güvenilir birkaç arkadaşım var Randhallı günahları kadar sevmezler onlara haber uçuralım ama 10.000 dinarlık ödülden bahsetme ortak falan olmaya kalkarlar işimiz bitince onları da öldürürüz… Sıra bende Randhall senin defterini düzeceğim (Haince Güler.)”
Sabah olduğunda Gebrael, hain planlarını yürürleye sokar yardımcısı Randhall çadırına gelir.
“Tundralı Haydut: Randhall günaydın.”
“Randhall: Ooo… Kimleri görüyorum, hoş geldin sebebi ziyaretin nedir?”
“Tundralı Haydut: Hiç iyi misin diye bakmaya geldim.”
“Randhall: Emin misin? Şu ana kadar Gebrael söylemeden onun yanından ayrıldığını görmedim bana bir şey söylemen içinmi yolladı seni?”
“Tundralı Haydut: Heee… Şimdi hatırladım büyük bir vurgun haberi geldi, şişko bir kervan Gebrael ile birlikte gidip fazla kilolarından arındıralım diyoruz.”
“Randhall: Demek öyle peki birlikte gitmemiz gerekmez mi? Kervan ne kadar büyük olursa bir o kadar da zor olur yağmalaması.”
“Tundralı Haydut: Yok bunlar güvenli bir rotada gittiklerini düşündükleri için çok fazla korunaklı değilmiş halledebiliriz.”
“Randhall: Pekala bakalım verdim izini rastgele.”
“Elona: Ne oldu sabah sabah.”
“Randhall: Gebrael vurgun haberi almışta tek başına gitmek için izin istedi.”
“Elona: Kendisi neden gelme tenezzülünde bulunmamışta bu evcil hayvanını yolluyor sabahın köründe çadırımıza?”
“Randhall: Yine heyheylerin tepende anlaşılan.”
“Elona: İşin içinde Gebrael varsa rahat olamam.”
“Randhall: Bunu konuştuğumuzu sanıyordum Elona beni sık boğaz etme lütfen bu konuyla ilgili.”
“Elona: Tamam tamam pes ediyorum bu konuyla ilgili seni bir daha rahatsız etmem.”
“Randhall: Gebrael her hareketini onaylamasamda o benim kader birliği yaptığım arkadaşım ona güveniyorum söylediğin gibi biri olduğunu düşünmüyorum.”
“Elona: Tamam dedim ya bana savunma şunu.”
Haydutlukta bunlar yaşanırken bu sıralarda Gebrael, Lord Doru ile görüşmek için Radoghir Kalesinin yolunu tuttu.
“Tundralı Haydut: Hala Gelmedikmi.”
“Gebrael: Hayır.
“Tundralı Haydut: Hala Gelmedikmi.”
“Gebrael: Hayır…
“Tundralı Haydut: Hala Gelmedikmi.”
“Gebrael: Hayır!
“Tundralı Haydut: Hala…”
“Gebrael: Tek kelime… Tek LANET! Olasıca kelime daha kurarsan ağzını düğümlerim!”
“Tundralı Haydut:”
“Gebrael: Radoghir kalesine yaklaşıyoruz silahlarını at arabasında bırak tehlikeli görünmemiz gerekiyor eğer niyetimizi yanlış yorumlarsalar halk önünde idam edilecek olan Randhall değil biz oluruz.”
“Vaegirli Bekçi: Dur! Radoghir kalesini yaklaşıyorsunuz maksadınızı bildirin!”
“Tundralı Haydut: Hey Adamım sakin ol sinirlerine hakim bizde senin gibi insanız nedir bu düşmanlık… Hepimiz kardeşiz nedir bu kavgaaa ahhh… (Yarıda kesilir).”
“Gebrael: Sus oğlum sus… Öldürteceksin beni de, kendini de… (Boğazını temizler) Vaegir Krallığının Ulu Maraşeli Lord Doruya önemli havadislerimiz var değerli asker, izninizle onunla görüşebilir miyiz?”
“Vaegirli Bekçi: Tabii ki ekselansları isterseniz sizi omzumda kaleye kadar taşıyabilirim.”
“Tundralı Haydut: İyi olur aslında yolculuk sırasında tırnağımı kırdım çok acıyor bak.”
“Gebrael: O botu kaç gündür giyiyorsun… (İğrenerek konuşur) Dışkı çukuru gibi kokuyor.”
“Vaegirli Bekçi: Ulan siz benimle teşekkür falan mı geçiyorsunuz dışarıdan sizin gibi kaç tane zibidi geliyor haberiniz var mı kimi akrabası olduğunu söylüyor, kimi cocuğuna hamile olduğunu her geleni alsak burası Haydutlukta farkı kalmaz basın gidin.”
“Gebrael: Yok değerli efendi önemli bir bilgi taşıyoruz yoksa ulu lordumuzu sıkıcı kişisel sorunlarımız için rahatsız edecek kadar salak değiliz.”
“Vaegirli Bekçi: Neymiş o değerli bilgi söyle bakalım, yalnız saçma birşeyse ikinizinde kafasını kesip şuradaki ağaca asacağım ibret olsun diye.”
“Gebrael: Gerek Kalmayacak… Randhall nerede olduğunu biliyoruz.”
“Vaegirli Bekçi: Demek öyle baştan söylesenize boş yere gerildik geçebilirsiniz, yalnız kale içerisinde düzeni bozan hareketlerde bulunursanız hırsızlık gibi kafanızı kesmeye hala istekli olabilirim.
“Tundralı Haydut: Sağ olun değerli efendi.”
“Vaegirli Bekçi: Yemin ediyorum evladım olsan cebine eroin koyarım.”
“Tundralı Haydut: Eroin ne?”
“Vaegirli Bekçi: Ne bileyim ben, fikrimi değiştirmeden geçin hadi.”
Kale kapılarında yaşanan tartışmadan sonra Gebrael bekçiyi ikna etmeyi başarır Lord Dorunun Huzuruna çıkartılırlar.
“Vaegir Sözcüsü: Vaegir Krallığının Ulu Lordu orduların baş kumandanı Efendi Doru Karşınızda”
“Gebrael: Eğil oğlum lord geliyor. ( Yere eğilir)”
“Lord Doru: Size kaç kere söyledim taht odama gelirken beni anons etmeyeceksiniz diye! Böyle süslü şeylere gerek yok sizin yüzünüzden Soylular arasında dalga konusu oldum tekrarı olursa affetmem!”
“Gebrael: Kalkabilir miyiz Lordum”
“Lord Doru: Kalk oğlum kalk bende etten kemikten insanım korkman normal ama tapılası bir şey değilim… Önemli haberleriniz varmış Randhall hakkında dikkatimi çektiniz yoksa, habersizce kapıma gelen yabancıları temiz bir meydan dayağı attırırım genelde.”
“Tundralı Haydut: Lordum ulu lordum sizin kahramanlıklarınız ile büyüdüm annem hep bana sizi anlatırdı sizi ailecek çok seviyoruz”
“Lord Doru: Sağ ol eksik olma.”
“Tundralı Haydut: Ailecek takip ediyoruz çok seviyoruz”
“Lord Doru: Sağ ol dedik ya uzatma.”
“Tundralı Haydut: Geceleri sizi düşünerek uyuyoruz.”
“Lord Doru: Alık mısın oğlum sen beni niye düşünüp uyuyorsun alın bakın şunu şuradan elimde kalacak.”
“Gebrael: Alık Hmm… Güzel bir isim olabilir senin adın Alık bundan sonra.”
“Alık: Alık mı? Ne anlama geliyor ki.”
“Gebrael: Boş ver tam sana uygun olduğunu bil yeter.”
“Lord Doru: Bu gün sabrım çok az eğer sohbetimizi bu şekilde sürdürmeye devam edecekseniz, önceden söyleyin sizi dışarı attırayım.”
“Gebrael: Gerek yok lordum! Maksadımız şu aldığımız duyumlara göre Randhall yerini gambazlayan haydutlara AF ve para verecekmişsiniz yalnız tebrik etmeliyim, muhteşem bir plan ben bile daha iyisi düşünemezdim işin özeti bu AF ve para ödülünden yararlanmak istiyoruz tabii ki Randhall yerini size vererek.”
“Lord Doru: Bunu bekçiyede söyleyebilirdiniz ne diye beni rahatsız ediyorsunuz?”
“Gebrael: Aceleye gerek yok lordum, sizin bu ödüllerin yanında şartınız olduğunu duyduk “Vaegir topraklarından ayrılmak”.”
“Lord Doru: Şartımız hakkında bir sıkıntınmı var? Eğer durum buysa buraya gelmeniz boşa tartışmaya açık bir konu değil çünkü Randhall bize verirsin, Paranı alıp Vaegir topraklarında defolup gidersin bu bile siz haşaratlar için fazla çömert bir teklif başımıza açtığınız bunca sorunlara bakacak olursak.”
“Gebrael: Burada kalmayı düşünmüyoruz zaten, bizimde bir şartımız var sadece.”
“Lord Doru: Neymiş o şart?”
“Gebrael: Sizin istediğiniz Randhall değil mi? Evet yerini size söylediğimizde kampımızı basacaksınız fazlasıyla hazırlıksız olacaklar bu yüzden çaba göstermeden hepsini esir alabilirsiniz. Bütün kampı kesmek yerine sadece Randhall alıp diğerlerini serbest bıraksanız bu yaşanan olaylarda hiçbirinin suçu yok onları Randhall yönlendirdi.”
“Lord Doru: Haydutların marhameti olur derlerdi inanmazdım.”
“Gebrael: Bunun merhametle ilgisi yok beni o grup büyüttü onlar ailem aslında neden uğraşıyorum bilmiyorum eninde sonunda ölecekler ama ecelleriyle olsun isterim benim yüzümden değil.”
“Lord Doru: Peki Randhall? Senin kardeşim değil mi onun için üzülmeyecek misin?”
“Gebrael: Çoğunluğun yararı azınlıkla ters düşüyorsa bu olayda en yararlı seçimi yapıyorum demektir, Randhall boş bir hayalin peşinden grubuda sürüklüyor güzel bir hayal belki hatta uğrunda ölmeye bile değer ama aynı, inancı hiçbir zaman paylaşamadım. Ben kendi gerçeğimi kabullendim Bizler haydutuz yankesici çapulçu adını sen koy bunlardan ne fazlası ne de eksiği. Kabul ediyor musunuz etmiyor musunuz?”
“Lord Doru: Etmek istiyor olabilirim fakat onları serbest bıraktıktan sonra tekrar gidip haydutluk yapmalarına ne engel olacak? Ya da liderlerinin intikamını almalarına.”
“Gebrael: Randhall onları ateşleyen tek şeydi eğer o olmazsa asla organize olamazlar, intikam olayına gelirsek, hiç kimse kaybedilmiş bir dava için çabalamaz.”
“Lord Doru: Kabul Ediyorum… Fakat sözüme nasıl güveneceksin? Beni yalan söylemekten ne alıkoyabilir?”
“Gebrael: Vicdanınız.”
Gebrael ile Lord Doru ortak bir noktada anlaşma sağlamış gibi görünüyorlardı, bu sıralarda Tundra Haydutluğunda her şeyden habersiz Randhall 4. yıl Grup başılığı kutlanıyordu.
“Tundralı Haydut: Randhall! Gel katıl bize ateşin başında senin kutlaman tek eğlenmeyen sensin.”
“Randhall: Sağ ol kardeşim kafamı kurcalayan şeyler var siz bakın dalganıza.”
“Elona: Neyin var Aşkım çok durgunsun?”
“Randhall: İçimde kötü bir his var parça parça kemiriyor resmen Gebrael, şimdiye dönmeliydi acaba kervan işi tersmi gitti?”
“Elona: Bu kadar iyimser olman delirtecek beni bu adamın sana ihanet ettiği gibi bir ihtimalde aklına gelmiyor mu be adam!”
“Randhall: Elona! Böyle konuşmaya devam edersen kalbini kırarım.”
“Elona: Bağır çağır! Susmayacağım işte bu adam arkandan kuyunu kazıyor sen bunu göremeyecek kadar körsün!”
“Randhall: (Tokat atar)”
“Elona: Bana vurdun hem de o çakal için seni hiçbir zaman affetmeyeceğim hiçbir zaman! Haklı olduğumu anladığında iş işten geçecek!”
“Randhall: Böyle olmasını istememiştim özür… (Kampta bir takım olaylar olur)”
Tam bunlar yaşanırken yüzlerce adamdan oluşan elit bir Vaegir ordusu kampa doğru yaklaştığı duyulur.
“Tundralı Haydut: VAEGİRLER! GELİYOR!”
“Randhall: Ne oluyor biri bir şey söylesin!”
“Tundralı Haydut: Devasa boyutlarda bir Vaegir ordusu haydutluğa doğru geliyor!”
“Randhall: Ne kadar büyük sayı ver bana lanet olasıca!”
“Tundralı Haydut: 300 belki de 500 ne fark eder Randhall onlara karşılık verebilecek durumda değiliz işimiz bitti.”
“Randhall: Anlamıyorum bu yerin haritada bile yeri yok nasıl bulmuş olabilirler elleriyle koymuş gibi!”
“Tundralı haydut: Belkide Elona haklıydı.”
“Randhall: Ne geveleyip duruyorsun be adam!”
“Tundralı Haydut: Gebrael kervan avına çıktığı günün akşamında, etrafımız Vaegir ordularıyla sarılıyor bu saate kadar da geri dönmedi söylesene Randhall sen Grup başı olduğundan beri son 4 yılda hangi kervan avı bu kadar uzun sürdü! Bunlar tesadüf olamaz kanı bozuk şerefsiz onu en başında öldürmeliydik bizimle aynı davayı paylaşmadığını söylemişti onlarca kez içten içe sende bunun gerçekliğini sorguluyorsun ama kendine itiraf edemiyorsun!”
“Randhall: Haklı bile olsan şu anda yapabileceğimiz bir şey yok duruma adapte olmalıyız okçuları yüksek yerlere yerleştirin savunma ateşine tutun çocuklar gizli dağ geçitinden geçene kadar biraz vakit kazandırın.”
“Tundralı Haydut: Bunun diyetini ödemeli bu yanına kar kalamaz anlıyor musun!”
“Elona: Ne oluyor Randhall kıyametmi kopuyor!”
“Randhall: Daha kötüsü Vaegirler geliyor yüzlerce çocuklarla gizli geçitten gitmelisin hemen.”
“Elona: Ne! Seni yalnız bırakacağımımı sandın bende savaşıcam verin bana bir tane balta! Randhall buraya ait olduğumu söyle bana!”
“Randhall: Öylesin aşkım Sen benim tanıdığım en iyi Tundra Haydutusun, savaşamadığını düşündüğüm için değil korkum bu savaş tek taraflı olacak son adamımıza kadar bizi katledecekler geri dönüşü yok ve adamlarımı bırakıp kaçacak halimde yok!
“Elona: (Ağlar)”
“Randhall: Neden ağlıyorsun?”
“Elona: Hamileyim söylemek için doğru zamanı bekliyordum böyle bir an yaşıyacağım bu sabah uyandığımda aklımın ucundan geçmedi.”
“Randhall: En azından mutlu öleceğim (Duygulanır).”
“Elona: Böyle söyleme hayattada ahirettede seninle olmak istiyorum.”
“Randhall: Eğer öyle bir yer varsa seni orada bekleyeceğim aşkım ama şimdi değil yaşıyacaksın ve çocuğumuzu büyüteceksin intikamımızı o alacak!”
“Elona: Erkek gibi hissediyorum bu tahmin işlerindede hiç iyi değilimdir.”
“Randhall: Erkek olursa adını Racham Koy beni bebekken bulan Tundra haydutu (Öpüşürler).”
Tundra haydutları kahramanca karşı koysalarda kısa sürede savunmaları Vaegir şovalyeleri tarafından delinir esir alınıp bağlanırlar.
“Lord Khavel (Lord Doru Kardeşi): Sonunda topraklarmızdaki hamam böceklerini ezmek için bir fırsat elimize geçti!”
“Lord Doru: Khavel buradaki yetkinin kimde olduğunu hatırlatmak isterim ben varken esirlere ne muamele edileceğini söylemek sana düşmez!”
“Lord Khavel: Özür dilerim Abi… Peki ne yapmayı düşünüyorsun bu solucanlara?”
“Lord Doru: Grubunuzdaki bir kardeşiniz bize yerinizi söyledi birçoğunuz buna ihanet gözüyle bakabilir fakat o sizler içinde AF diledi aranızda sadece Randhall idam edilecektir söz verdiğiniz taktirde diğerlerini serbest kalacak.”
“Tundra Haydutları: Bizim Öyle Bir Kardeşimiz Yok! Sana Yalvaracağımıza Ölürüz!”
“Lord Khavel: Haketmeyen adamlarla kurtuluş yolu öneriyorsun bu köpek soyları Krallığımızın akbabalarılar hakettikleri gibi leşle beslenmek yerine bizim değerli ticaretimizede el sürmeye cüret ettiler son 4 yılda yüz binlerce dinar ve ihtibar kaybettik. Ölüm en iyi cezadır!”
“Lord Doru: Ağzını esirlerle ilgili tekrar açarsan buna pişman olursun khavel haddini aştın artık!”
“Lord Khavel: Yeter! Bu anı yıllardır bekledim durdum esirler falan hepsi bahane bu orduyu seni devirmek için topladım abi!”
“Lord Doru: Abi deme bana! Madem bu kadar benden nefret ediyorsun onurulunla karşıma çıkıp düello teklif etseydin ölümüne erkek erkeğe böyle entirikalara ne gerek vardı!”
“Lord Khavel: Ben senin hep gölgen oldum! Ne zaman bir şey yapsam bana hep seni örnek gösterirlerdi sen olmasaydın maraşel ben olacaktım 50 yılımı senin yüzünden bir hiç uğruna geçirdim ama artık yok ders verme sırası bende abi bu gece bu soktuğumun dağında son veriyoruz sayıca senden üstünüz doğru teslim olursan acısız hızlı bir ölüm verebilirim karşılık verirsen canını yavaş yavaş alırım elinden!”
“Lord Doru: Teslim olmam gibi bir ihtimali düşünerek bu işe kalkıştıysan Beni hiç tanıyamamışsın Khavel saldırın!”
O gece Tundra Haydutluğundan kimse sağ çıkamadı Lord Khavel Abisi Lord Doru için, kurduğu komplo bir bakıma planladığı gibi gitmiş olsa da kendisininde ölümüne neden oldu Vaegir Krallığının en kanlı dönemine nokta koydular. Randhall ölmeden önce Elonoya tembiğ ettiği gibi Gizli dağ geçitlerinden çocuklarla kaçtılar tüm bu keşmekeş yaşanırken daha annemin karnında 1 haftalıktım her şeyden habersiz.
Annem bu olaylardan sonra küçük bir Vaegir köyünde sil baştan bir hayat kurmak istedi maalesef orada da talihsizlikler yakamızı bırakmadı Çöl Yılanları adında Sarranidli köle taciri çetesi tarafından köy yağmalandı ve annem esirler arasındaydı daha sonra Sarranidli bir sultana cariye olarak satıldı fakat hamile olduğunu bilmiyorlardı öğrendiklerinde annemi kaleden kovdular aç ve sefil kendi derdi yetmiyor bir de beni taşıyarak şehir sokaklarında birkaç gün geçirdikten sonra Sarranidli bir tüccar tarafından fark edildi.
Al-Rahim. Annemi yanına alıp 3. karısı olmasını istedi, Fakat hiçbir zaman hoş karşılanmadık evin kendi çocukları vardı annemi hor görüp eziyet ediyorlardı Al-Rahim bunu fark etti ve bizi şu anda adını bile, hatırlayamadığım küçük bir yere yerleştirdi işte orada doğdum, gençliğimde Sapan ve mızrakla avlanmayı öğrendim. 10 yaşına kadar orada hayatımızı sürdürdük.
Al-Rahim bu süre zarfında her hafta ziyaretimize geliyordu. Öz babamı hakkındaki hikayeler dışında hiç tanımadım fakat 2. baba figürü seçecek olsaydım o Al-Rahim olurdu bize karşı çok iyiydi hem mecbur olmadığı halde annemi ince hastalıktan kaybettikten sonra beni yanına aldı ve Sultan Hakimin ordusunun yanına verdi fakat ordu yaşantısı bana göre değildi ne de olsa babamın oğluyum 15 yaşıma geldiğimde ordudan kaçtım kendi özgürlüğümü istiyordum.
Çöldeki hayat basit ve sert şartlardaydı beni tatmin etmiyordu Kalradyayı o kocaman dünyayı görmek tecrübe etmek istiyordum Reşit olana kadar orada burada ufak işlerde çalıştım hammallık yaptım, hırsızlık paralı askerlik Benim adam Racham, şu anda 26 yaşındayım artık Kalradya da hakettiğim yeri ve intikamımı almak için hazırım…