Güncel Floodlar En sonuncu Floodlar

Attoim
  • 0
Amk n*wi

Afrika’da Nasıl Zengin Olduğumu Anlatıyorum

  • 0

Yeni seri için 10 beğeni

2014 Temmuz 15 ya da 16, çalıştığım şirketin temsilcisi olarak Güney Afrika’da düzenlenen bir seminere katılmam istendi, en geç 25 Temmuz’da Pretoria’ya adım atmış, yerleşmiş, ortama adapte olmuş , 27 Temmuz’da ise seminere katılıp ardından Türkiye’ye dönmem gerekmişti.

Rızam alındı, rotam belirlendi, yapmam gereken, gitmem gereken yerler hakkında bilgilendirmem yapıldı, evraklarım hazırlandı.

iş yerinden saat 3 gibi ayrılıp eve gittim ve kendime ufak bir valiz hazırlamaya erkenden başladım…

Önümüzdeki 2 gün içerisinde evraklarım hazırlandı, biletim alındı, otelim ayarlandı ve gitmeye hazırdım, Önce istanbul’dan johannesburg’a rötarlar ile birlikte 11-12 saatlik bir uçuş gerçekleştirdim.

hava limanından çıktığımda leş gibi bunaltıcı bir hava vardı. nem oranı inanılmaz yüksekti ve nefes almakta dahi zorluk çekiyordum.

Çalıştığım şirketin ayarlaması gereken aracı tam 40 dakika bekledim lakin ne gelen vardı ne giden.

elimde valizle bir otobüse bindim ve yaklaşık 1 buçuk bir saatlik yolculuğun ardından pretoria’ya vardım, otobüsten indikten sonraki tek temennim araç fiyaskosu gibi bir fiyaskonun otel için de geçerli olmamasıydı zira ne bunu kaldıracak güce ne de bunu kaldırabilecek sinirsel yapıya sahiptim.

Taksi ile kalmam gereken otele geçtim ve yerleştim, güzel bir dinlenmenin ardından önce duş aldım daha sonra roof’a geçtim.

Sık sık alkol almayan biri olduğum için önce atıştıracak bir şeyler rica ettim garsondan, birkaç dakika sonra yiyecekler geldi, daha sonra da çalışan arkadaştan amarula adı verilen likörümsü içkinin tavsiyesi…

peki dedim, getir hadi…

muazzam bir servis, önce masaya bir buz kıracağı geldi.

Garson buzları ince ince kıyarken diğer eleman elindeki ufak servis tepsisiyle masaya yanaştı ve sağ olsun üstüme başıma boca etti bir anda elindekileri…

iki garson da bir anda panik oldular, hemen ellerindeki işi bırakıp üzerimi silmeye başladılar.

bir yandan özür diliyor, bir yandan kendi hataları olduğunu dile getiriyorlardı, sorun olmadığını, herkesin başına bu tür olayların gelebileceğini, canlarının sıkılmaması gerektiğini söyledim.

(alt tarafı üzerimize bir şey döküldü, sanıyorlar ki şikayet falan edeceğim… ondandı herhalde bu telaşları… )

Odama gidip üzerimi değiştirdikten sonra tekrar roof’a çıktım, üzerime likör boca eden garson yanıma gelip tekrar özür diledi , gömleğimin çok güzel olduğunu ve mahvettiği için çok üzgün olduğunu dile getirdi. ardından masamı tabiri caiz ise tam anlamıyla donattı.

bir süre sohbet ettik, hemen hemen aynı yaştaydık, 2 kızının olduğunu, daha önce bu tür bir işte çalışmadığını ve yeni yeni öğrendiğini anlattı.

Yemeğimi yedim, biraz daha oturup odama geçtim, iş yerinden gelen abuk subuk maillerin arasında araç saçmalığına dair tek bir yazı yoktu.

bilgisayarımı kapatıp üzerimi değiştirirken garsonun gömleğimi çok beğendiği ve bir şeyleri toparlayabilmek adına girdiği garip ruh hali aklıma geldi, bakmayın, marka ürünlere tonla para dökmeyi seven biri olmadım hiç, giydiğim gömlek de mavi, gayet klagib ve sıradan bir gömlekti, yani ahım şahım bir durum yok ortada…

genelde seyahate çıkarken giysilerimi 2 çift almaya çalışırım, biri daima yedektir, valizimde duran paketi dahi açılmamış yedek gömleği alıp roof’a tekrar çıktım, garson’u yanıma çağırıp gömleği kendisine hediye etmek istediğimi söyledim…

Önce fazlasıyla şaşırdı, kekeledi, daha sonra almasının doğru olmadığını, bu tür bir gömleğin nereden baksanız 500 dolar olduğunu söyledi…

500 dolar ?

Dalga mı geçiyorsun oğlum…

Cevap eklemek için giriş yapmalısınız.