Bilinçli bir varlık olmadan nesnel dünyanın var olabileceği ilk bakışta su götürmez bir gerçek olarak görünse de; bir özne olmadan fiziksel/nesnel dünyayı tasarlamaya çalıştığımızda; bunun bir bilişsel süreç olduğunun farkına varırız; bu tam da, ilk olarak dışlamayı amaçladığımız şeydir.
​
Beyin, uyku sırasında bütünüyle nesnel bir dünyayı bize sunabilir. Beynin, uyanık saatlerimizin nesnel dünyasını sunmada da payı olsa gerektir. Özdekleri farklı olsa bile, bu iki dünya aynı kalıptan, beynin bir işlevi olan ustan çıkar.
​
Şundan daha kesin bir doğruluk yoktur, bütün ötekilerden daha az bağımsız olan, en az kanıtlanma gerektiren doğruluk şudur: Bilme bakımından bütün var olanlar, -açıkçası tüm dünya- tek sözcükle, *tasarımdır*.
Bilinçli bir varlık olmadan nesnel dünyanın var olabileceği ilk bakışta su götürmez bir gerçek olarak görünse de; bir özne olmadan fiziksel/nesnel dünyayı tasarlamaya çalıştığımızda; bunun bir bilişsel süreç olduğunun farkına varırız; bu tam da, ilk olarak dışlamayı amaçladığımız şeydir. �vamını oku
Bilinçli bir varlık olmadan nesnel dünyanın var olabileceği ilk bakışta su götürmez bir gerçek olarak görünse de; bir özne olmadan fiziksel/nesnel dünyayı tasarlamaya çalıştığımızda; bunun bir bilişsel süreç olduğunun farkına varırız; bu tam da, ilk olarak dışlamayı amaçladığımız şeydir.
​
Beyin, uyku sırasında bütünüyle nesnel bir dünyayı bize sunabilir. Beynin, uyanık saatlerimizin nesnel dünyasını sunmada da payı olsa gerektir. Özdekleri farklı olsa bile, bu iki dünya aynı kalıptan, beynin bir işlevi olan ustan çıkar.
​
Şundan daha kesin bir doğruluk yoktur, bütün ötekilerden daha az bağımsız olan, en az kanıtlanma gerektiren doğruluk şudur: Bilme bakımından bütün var olanlar, -açıkçası tüm dünya- tek sözcükle, *tasarımdır*.
Daha az gör